”Teknoloji, Türkiye’nin lokomotif sektörü olacak”

Uyumsoft Genel Müdürü Özlem İkiz Arın, “Gelecekte donanımlar kalmayacak. Örneğin telefonlar gibi. Her şey çipe aktarılabilir. Bir süre sonra ise çipe de ihtiyaç duyulmayacak ve frekans iletişimi başlayacak” dedi.

Son model teknolojiler hayatımızın her alanını kolaylaştırırken, aynı zamanda ticari boyutta da gelişmeler son sürat devam ediyor. Yapay zeka, Nesnelerin İnterneti (IoT) ve Robotik Proses Otomasyonu gibi yenilikçi teknolojiler, günlük hayatımızda giderek daha fazla yer ediniyor.

“Dünyada yatırım yapılan şirketlerin yüzde 60’ı teknoloji şirketi”

Artık yazılımın ürün fark etmeksizin her alana nüfus ederek hayatımızın içinde olduğunu belirten YTÜ Yıldız Teknopark firmalarından Uyumsoft Yatırım Hizmetleri Genel Müdürü Özlem İkiz Arın, "Günlük hayatınızda neye bakarsanız bakın içinde yazılım var. Etrafınızdaki her ürünü üreten makinenin içinde bir yazılım bulunuyor. Dolayısıyla yazılımın olmadığı bir dünya kalmadı. Bu durumda yazılım artık bir sektör değildir. Yazılım, ülkemizin ana sektörleri arasında bulunuyor. Dünyada yatırım yapılan tüm şirketlerin yüzde 60’ı teknoloji şirketi. Dünyada şu anda sadece yazılımın 5 trilyon dolarlık bir hacmi var. Bu, dünya gayri safi milli hasılasının yüzde 5’i demek. Türkiye’deki oranımız yüzde 2,5 ama bu da çok kıymetli. Ancak dikeylerimizin başarıları daha yüksek. Örneğin, şu anda dünyaya oyun ihracatında birinci sıradayız. Başka parametrelerle üçüncü, beşinci sırada olduğumuz istatistikler var, ama açıkça birinci sıradayız. Dolayısıyla artık teknoloji tüm sektörler açısından birinci öncelik. Bu gelişme dünyada da, Türkiye’de de devam edecek. Türkiye’nin lokomotif sektörü olarak yıllardır inşaat ve turizm gibi sektörleri konuştuk. Bence artık bu döngü değişti ve biz sektör olarak ilk sıraya oturmak için hazırız” dedi.

“Üretimde nitelikli çalışan açığı varken, tüketimde teknolojiye uyum hızı bulunuyor”

Üretimde nitelikli çalışan açığı varken, tüketimde teknolojiye uyum hızı bulunduğunu belirten Özlem İkiz Arın, beşeri kaynak için tamamen yerli hamleler yaptıklarını vurgulayarak, "Anadolu’dan Globale konseptine sahip çıkıyoruz. Bu konsepte sahip çıkmamız, iş ortaklarımızın, kendi ofislerimizin ve yatırımlarımızın Anadolu’ya yapılması anlamına geliyor. Anadolu’nun bir şeyler ürettiğini biliyoruz. Bu yüzden diyoruz ki, orası dezavantajlı bir alan değildir. Orası, kimsenin kullanmaya cesaret edemediği bir alandır. 2015’te bu konsepte başladık. 2015’ten bu yana müşteri desteği vereceksek, danışmanlık yapısı kuracaksak, yeni bir yazılım ekibi kuracaksak ya kendi ofislerimizde ya da o coğrafyada güçlü bir firma veya güçlenmek için hayali ya da inancı olan bir organizasyon buluyoruz. El sıkışıyoruz ve iş birliğimizi yapıyoruz ya da istihdam ediyoruz. Şu anda 700’den fazla kişi bu ekosisteme Anadolu’dan hizmet ediyor" dedi.