© Tanık Haber

‘SEYYANEN VERİLEN ZAM, TABAN AYLIĞA DAHİL EDİLMELİ’

KESK Mersin Şubeler Platformu Sözcüsü Mahmut Sümbül, tüm kamu emekçilerine brüt 8 bin 138,89 TL olarak verilen ilave seyyanen ödeneğin taban aylık katsayısına dâhil edilmesini talep etti.

MEHMET IŞIK- Milyonlarca kamu çalışanı ve emeklisini ilgilendiren Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri 1 Ağustos itibariyle başladı. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK de emekçiler adına taleplerini hükümete iletti. TİS Görüşmelerine ilişkin olarak açıklama yapan KESK Mersin Şubeler Platformu Sözcüsü ve Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, KESK’in bugün eş genel başkanları temsiliyeti ile bugün TİS masasında olduğunu hatırlattı. Hükümete ilettikleri teklifin 6 ana başlıktan oluştuğunu hatırlatan Sümbül, “Bunları sıralayacak olursak: Grevli Gerçek Bir Toplu Pazarlık-Toplu İş Sözleşmesi; Yoksulluk Sınırının Üzerinde Ücret;  Güvenceli İstihdam, Güvenli Gelecek; Demokratik, Adil Bir Çalışma Yaşamı; Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti; Temel Gelir Güvencesi. Gerçek, evrensel bir toplu pazarlıkla uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan mevcut toplu sözleşme sistemi devam ettiği sürece yaşadığımız sorunların çözülmesi mümkün değildir. Bunun için biz KESK olarak öncelikle; 6 milyonu aşkın kamu emekçisinin ve kamu emeklisinin ortak ekonomik, sosyal, demokratik, özlük ve mesleki hak ve çıkarlarını temel alan,  İktidarın hem işveren olarak tarafı hem hakem olmadığı, Her sendikanın, konfederasyonun kendi üyeleri adına masaya oturabildiği, Kadın kamu emekçilerinin kendi talepleri ile masada temsil edildiği, Başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, Grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu sözleşme istiyoruz” dedi.

“8 BİN 077 TL TABAN AYLIĞA YANSITILMADI”

Rakamları alt alta toplayınca en düşük memur maaşının 22 bin TL’ye ulaşmış gibi göründüğünü söyleyen Sümbül, “Ama aldatmaca da zaten burada başlıyor. İlave seyyanen ödenek denen net 8 bin 077 TL taban aylığa yansıtılmadı. Bunun anlamı 8 bin 77 TL’nin emekli aylığımızdan, tazminatlarımıza, eş ve çocuk yardımından ek ders ücretlerimize, döner sermaye payımıza kadar hiçbir kaleme yansıtılmaması demektir. ‘Bugün en düşük memur maaşı’ olarak ifade edilen 22 bin TL’nin 3 bin 390,14 TL’si hiçbir şekilde emekliliğe yansımayan sabit ek ödeme tutarıdır. 8 bin 138,89 TL’si `ilave seyyanen ödenek` adı ile verilen tıpkı sabit ek ödeme gibi emekliliğe yansıtılmayan tutardır. 1.158,77 TL’si aile yardımıdır. (Çalışmayan eş yardımı) 382,35 TL’si çocuk yardımıdır. (Birisi 6 yaş altı diğeri 6 yaş üstü iki çocuk için verilen yardım) Bu durumda söz konusu kamu emekçisinin emekliliğe yansıyan maaşı 8 bin 929,35 TL’dir. Eline geçen 22 bin TL’nin 13 bin 070,65 TL’si emekliliğe yansımamaktadır. Yani söz konusu kamu emekçisinin çalışırken aldığı maaşın sadece yüzde 40’ı emekliliğe yansırken yüzde 60’ı emekliliğe yansıtılmamaktadır” ifadelerini kullandı.

“YAŞANAN ADALETSİZLİK GİDERİLSİN”

“Öte yandan ‘İlave seyyanen ödenek’ adı ile getirilen bu yeni ücret-maaş sistemi sadece en düşük maaşı alan kamu emekçisi değil tüm kamu emekçileri için geçerlidir” diyen Sümbül, şöyle devam etti: “Dolayısıyla yıllardır ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması talebi yerine getirilmeyen kamu emekçilerine yaşatılan adaletsizlik ‘ilave seyyanen ödenek’ adı ile getirilen bu yeni ücret-maaş rejiminde çok daha fazla derinleşmektedir. İlave seyyanen ödenek ile getirilen yeni ücret-maaş sisteminin devam etmesi durumunda mevcut durumdaki zaten sefalet aylığı düzeyinde olan emekli aylıklarında önümüzdeki yıllarda reel olarak çok ciddi bir düşüş yaşanacaktır. Bu adaletsiz tablo ortadayken hala iktidarın enflasyon hedeflerine, TÜİK’in sahte rakamlarına göre maaş artışı talep etmek kamu emekçilerine, emeklilere ihanet etmektir. Bu nedenle KESK olarak TİS teklifimizde yaşanan adaletsizliğin giderilmesi için; Öncelikle tüm kamu emekçilerine brüt 8 bin 138,89 TL olarak verilen ilave seyyanen ödeneğin taban aylık katsayısına dâhil edilmesini talep ediyoruz. Emekli kamu görevlilerinin de bu artıştan yararlanmasının tek yolu budur. 2024 yılı artışının bu yeni katsayı üzerinden yapılmasını istiyoruz. Bu noktada da yoksulluk sınırındaki artış oranının tüm kamu emekçilerinin maaş artışında temel alınmasını talep ediyoruz.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER