© Tanık Haber

Selçuk Üniversitesi, 14. Asistan Okuluna ev sahipliği yapıyor

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON ANA BİLİM DALI BAŞKANLIĞI İLE TÜRK ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON DERNEĞİ TARAFINDAN DÜZENLENEN 14. ASİSTAN OKULU BAŞLADI. ORGANİZASYON ÇERÇEVESİNDEKİ EĞİTİMLER, 19 MAYIS’TA SONA ERECEK.

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı Başkanlığı ile Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği tarafından düzenlenen 14. Asistan Okulu başladı. Organizasyon çerçevesindeki eğitimler, 19 Mayıs’ta sona erecek.


Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Rumi Amfisi’nde gerçekleştirilen 14. Asistan Okulu’nun açılış konuşmasını yapan Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İnci Kara, “Katılımcıların çok güzel hatıralar, dostluklar, iş birlikleri kurarak buradan ayrılmalarını temenni ediyorum” dedi.


Ülkemizin asistan eğitimindeki ihtiyaçlarının çok değiştiğine ve arttığına dikkat çeken Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği Asistan Okulları Koordinatörü Prof. Dr. Karamehmet Yıldız ise, “Birçok eğitim kurumu açıldı, kontenjanlar artırıldı. Her eğitim kurumuna asistan alındı. Ne yazık asistanlarımız eşit eğitim imkanlarını sahip olamadı. 1956 yılında kurulan Derneğimiz eğitimi önceliyor ve önemsiyor. Bunun en güzel örneklerinden biri de ilk kez 2014’te yapılan Asistan Okulları. Şu anda 275 asistanımız ve 62 eğiticimiz var” diye konuştu.


Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. Ali Fuat Erdem, “Asistan Okulları ile eğitimin ötesinde sizleri hocalarla bir araya getirmeyi, kaynaştırabilmeyi amaçlıyoruz. Bizim en önemli amacımız, asistanlarımıza mümkün olduğu kadar eğitim imkanı sunabilmek” şeklinde konuştu.


16. yüzyıl felsefesinin ana konularından bir tanesinin “Bilgi, güçtür” felsefesi üzerine kurulduğunu hatırlatan Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Selvi de, ”Bilgiye sahip olanların insan hayatını, haritaları, nesli değiştirdiklerini biliyoruz. Bilginin nasıl kullanılacağını bilmeden bilgiye sahip olmak yalnızca zihinsel bir yük haline geliyor. Artık ‘Bilgelik, büyük güçtür’ felsefesine dönmüş bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.


Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Ülkü Aypar ise, “İnsana insanca değer verilen, benlik saygısı olan bir ortamda yetişenler etrafına da saygılı olur. İletişimsizlik çok kötü. Doğruyu, doğru yerde, doğru zamanda söylemek gerekir. Hoşgörülü olun. Karşınızdaki kişiyi anlamaya çalışın. Dost gibi gördüğünüz insanların sizi eleştiren davranışlarından rahatsız olmayın. Eleştirilere açık olun. Bunların yapıcı olanları sizi motive etsin” dedi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER