© Tanık Haber

Özel ihtiyaçlı çocuklar için oyun parkı tasarladı

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK BÖLÜMÜ SON SINIF ÖĞRENCİSİ SERTAÇ ERBİLGİN, ÖZEL GEREKSİNİMLİ ÇOCUKLAR İÇİN TASARLADIĞI PARK PROJESİ İLE EPİLEPSİYE DİRENEN ÇOCUKLAR DERNEĞİ (EDİÇO) TARAFINDAN DÜZENLENEN ÇOCUKLAR İÇİN ERİŞİLEBİLİR GELECEK TASARIM YARIŞMASI’NDA İKİNCİ OLDU.

Yaşar Üniversitesi Mimarlık Bölümü son sınıf öğrencisi Sertaç Erbilgin, özel ihtiyaçlı çocuklar için tasarladığı park projesi ile Epilepsiye Direnen Çocuklar Derneği (EDİÇO) tarafından düzenlenen Çocuklar İçin Erişilebilir Gelecek Tasarım Yarışması’nda ikinci oldu.


Epilepsiye Direnen Çocuklar Derneği (EDİÇO), çocukların sıklıkla bulundukları kamusal alanları odağına alarak, yaşadıkları çevredeki fiziksel engellere dikkat çekmek, problemleri bulmak ve çözümleri ile ilgili fikirler üretmeyi amaçlayan bir yarışma düzenledi. Çocuklar İçin Erişilebilir Gelecek Tasarım Yarışması’na özel ihtiyaçlı çocuklar için farkındalık oluşturmayı amaçlayan projesiyle katılan Yaşar Üniversitesi Mimarlık Bölümü son sınıf öğrencisi Sertaç Erbilgin, 65 proje içerisinden ikinciliği elde etti. Boz Yap projesinde, özel ihtiyaçlı çocukların gündelik hayatta yaşadıkları problemleri, onların en çok kullandıkları alan olan oyun parklarını tasarlayarak çözmeyi amaçlayan Sertaç Erbilgin, tasarımında özel ihtiyaçlı çocukların öğrenme şemalarını oyun alanlarına entegre ederek etkileşimli bir tasarım kurguladı.



Motor becerileri destekliyor


Oyun parkı tasarımının detaylarından bahseden Erbilgin, "Boz Yap, bütüncüllüğe karşı geleneksel çocuk parklarının yerine birleştirici güce sahip, bozulup yapılabilme halini doğallaştıran yeni nesil bir çocuk parkı projesidir. Boz Yap Alanı, yapboz parçalarının ölçeği artırılmış ve yumuşak bir dokuya sahip olmasıyla çocukların motor becerilerini ve 3 boyutlu düşünme yeteneklerini hayal gücü yardımıyla besleyerek onların kendi dünyalarını oluşturmayı amaçlıyor. Sınırsız birleşme, sınırsız ihtimalleri oluşturur. Malzeme seçiminin yağmur, kar gibi dış etkenlerden etkilenmemesi için özel bir kumaş kaplanıp içinin sünger olmasıyla hafifleştirilmiş bir oyun ögesi oluşturarak çocukların rahatça yerlerini değiştirip birleştirebilmesini amaçladım. Macera tüneli, dokunma ve ışık kavramlarıyla bütün motor becerilerine atıfta bulunup duyusal uyarıcılar yardımıyla oyunu zenginleştiriyor. Boşluk kavramı, doluluk kavramı ve dokunma hissine bağlı olarak kavrayıcı tasarımı güven duygusunu güçlendiriyor. Çarp topla köşesi, matematiğin günlük hayattaki etkilerinin beynin gelişme sürecindeki etkisine atıfta bulunarak heves uyandırıp oyuna dahil olur. Çocuklar bastıkları karedeki noktalara göre çarpma ve toplama becerilerini kullanabilir. Yüzey her zaman aynı kotta kalarak tekerlekli sandalye kullanan çocuklarında etkileşimi sürekli kılınarak hiçbir bütünden kopma hissine izin verilmez" diye konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER