© Tanık Haber

NEREDEN NEREYE!

Türkiye Emlak Müşavirler Birliği Genel Başkan Vekili ve Mersin İl Başkanı Yavuz Selim Madenli, 2010 yılında Mersin Valiliği’nin yapmış olduğu araştırmayı anlattı. Emlakçı Madenli, “Mersin’de yaklaşık 125 bin boş konut vardı. Ve hatta Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ile çalışma başlattık. Bu 125 bin konutu kiraya verip, gelir sağlamaya çalışılacaktık. O yıllarda bizim elimizde ev çoktu ama kiralayacak müşteri yoktu” diye konuştu.

MEHMET IŞIK- Artan ev kiraları ve kiracıların sorunları gündemden düşmüyor. Hükümet, bu sorunlara çeşitli çözümler getirse de vatandaşın derdine çare olmuyor. Kiralara en fazla yüzde 25 zam uygulaması sonrası arabuluculuk sistemi de hükümetin elinde kaldı. Çaresiz vatandaş kendi yöntemleri ile sorunları çözmeye çalışırken konut sahibi ile kiracı arası gerildi. Konut sahibi çevrenin fahiş kiralarına özenirken, kiracı elindeki emekli maaşı veya asgari ücret ile ne yapacağının derdine düştü. Tanık Haber Gazetesi olarak Türkiye Emlak Müşavirleri Birliği Genel Başkan Vekili ve Mersin İl Başkanı Yavuz Selim Madenli ile Mersin’in şu anki kiralık konut durumunu ve çözüm noktasında neler yapılabilir onları konuştuk.

‘EV ÇOKTU, KİRALAYACAK MÜŞTERİ YOKTU’

Başkan Madenli, eskiden kiracı bulunamazken şimdilerde kiralık ev olmadığına dikkat çekerek, “Şuan kiralık ev bulamayanlar çok fazla. Bu konuda şöyle örnek vereyim, nereden nereye gelmişiz: 2010 yılında Mersin Valiliği’nin yapmış olduğu araştırma vardı. Bu araştırmaya göre; Mersin’de yaklaşık 125 bin boş konut vardı. Ve hatta Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ile çalışma başlattık. Bu 125 bin konutu kiraya verip, gelir sağlamaya çalışılacaktık. O yıllarda bizim elimizde ev çoktu ama kiralayacak müşteri yoktu. Dolayısıyla her emlakçının elinde 8-10 ev olurdu. Müşteriye yalvarırdık, ‘kiralık ev tutar mısınız?’ diye. Gelen göçlerle 120 bin konut doldu. Sonrasında yapılan konutlarda doldu. Ve şu an da boş yerimiz yok. Mersin’de ortalama 2 bin 200 emlakçı var ve bu emlakçılardan kiralık ev aramaya kalsanız 30 tane ev bulamazsınız. Kiralık ev arayışı kaos oluşturdu. Ev sahibi ile kiracı arasında problem yaşıyoruz. ‘Ev sahipleri kira fiyatlarını yükseltin’ diyor. Ekmek bundan 1,5 yıl önce 1 TL iken şimdi 10 TL oldu. Kiracı da haklı olarak diyor ki; bütçemi kiraya göre ayarladım. Emekli maaşı 7 bin 500 TL, emekli ‘bu maaşla nasıl 10 bin TL kira ödeyeyim’ diyor. Sonucun da ev sahibi ile kiracı birbirine giriyor. Ondan sonra birbirlerini öldürüyorlar, kavgalar çıkıyor karakollara gidiyorlar. Aldığımız duyumlara göre ilk davayı açsanız bile bir yıldan önce gün verilmiyor. Yani bir keşmekeşlik içerisinde. İnsanlar 2 bin kira öderken birden 10,12,15 bin kiraya çıkıyor. Birçoğu da yıllık istiyor, şaşkına dönmüşler. Yani muhteşem bir kaos var ve içerisine düşmüşüz” şeklinde konuştu.

‘EVİN BEDELİNE GÖRE KİRA BEDELLERİNİN BELİRLENMESİ LAZIM’

Çözüm noktasındaki önerilerini hükümete sunduklarını ifade eden Madenli, şunları aktardı:

“Türkiye Emlak Müşavirleri Birliği olarak hükümete de sunduk. Dönem dönem bende söylüyorum. Evin bedeline göre kira bedellerinin belirlenmesi lazım. Mesela evin değeri bir milyon lira. E şimdi siz 1 milyonluk eve mevkisinden dolayı 12 bin ya da 15 bin kira isterseniz bu fahiş bir bedeldir. Ama evin değerini 30 yıla bölerseniz, 6 bine tekabül ediyor. O zaman sorun kökten çözülür. Peki diyeceksiniz ki 25- 30 milyonluk evlerde ne yapacaksınız. Orada da 35 yıla çarpacaksınız. Yani 2 milyona kadar evin değerini 30’a, ondan sonrakileri 35’e sonrasında her 1 milyonda, 1 yıl ileriye giderek hesapladığınız zaman kira sorunu çözülür. Mahkemelere, hükümete gerek kalmaz, vatandaş yorulmaz. Kiralık evlerin gerçek değeri belirlendiği zaman bir adam gidip evi 100 bin TL’ye göstermesine gerek kalmaz. Gerçek değerini gösterir. Devlette vergi oranını düşürürse yani tapularda alınan verginin yüzde 4’ten yüzde 1’e düşürmesi lazım. Mesela adam gidip 1 milyonluk ev alıyor rayiç bedeli 100 bin TL. Adam devlete 100 bin TL vergi ödüyor. Oysaki vergiyi yüzde 1 düşürse ve evin değerini düşük gösterini yakarım ve bununla ilgili emlakçılardan bir ekip kurulsa, konutların değeri belirlense ne olur o zaman 1 milyonluk evde 12 bin liralık vergi öder. Bu şekilde kira sorunları çözülür” dedi.

‘AVUKATIN BRANŞI EMLAKÇILIK DEĞİL’

Öte yandan konut sahibi ile kiracı arasındaki anlaşmazlıklar sonrasında davalar 2 yıla kadar uzayabiliyor. Uyuşmazlıklar nedeniyle mahkemelerde yoğunluk oluşturan kira davalarında, taraflar hızlı çözümü kavuşsun diye arabuluculuk sistemi getirildi. Bu konuda Madenli, şunları söyledi: “Arabuluculuk işi avukatlara verilen bir görev. Ve avukatlar bu konuda gereken çalışmaları yapıyor. Fakat devletin kurgulamadığı bir şey var şimdi avukatın branşı emlakçılık değil. Peki mesleği olmayan bir konuda arabuluculuğu neye göre yapacak. Haklıyı haksızı neye göre belirleyecek ve insanları neye göre ikna edecek. Kişisel yeteneklerine ve aldığı hukuk bilgisine göre. Oysaki keşke arabuluculuk eğitimi emlakçılık işinde en az 15 yılı doldurmuş, bu işi çok iyi bilen ve belgesi olan kişilere eğitim verilip arabuluculuk eğitimi onlara verişeydi eminim çok daha iyi olurdu. Bütün o da başkanlarımız Türkiye’de gayri resmi arabuluculuk görevi yapıyorlar. İnsanlar arasında anlaşmazlıkları çözüyorlar. Ama arabuluculuktaki anlaşmazlıkların yüzde 80 çözülmüyor. Emlakçılıkla ilgili bölümden bahsediyorum. Neden çözülmüyor çünkü emlakçılık bambaşka bir olay, henüz yasası tamamlanmamış. Hukuku olmayan bir konuda hukukçuyu görevlendirirseniz o da kişisel yeteneğine göre çözer. TOBB’un aldığı ve hükümetin onayladığı tahkim kurulu oluşturuluyor. Eğer o kurul emlakçılardan oluşturulursa çok güzel olur. Tahkim kurulu en doğru kararı verir.”

 

 

 

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER