© Tanık Haber

Manisa’da Yeşim Akbaş davasında gerekçeli karar açıklandı

MANİSA’NIN DEMİRCİ İLÇESİNDEKİ POLİS LOJMANINDA BAŞINDAN TABANCA İLE VURULMUŞ HALDE BULUNAN GÜZELLİK SALONU İŞLETMECİSİ YEŞİM AKBAŞ’IN (27) ÖLÜMÜYLE İLGİLİ TUTUKLU OLARAK YARGILANAN KOMİSER YARDIMCISI DOĞAN CAN YILDIZ (28) SON DURUŞMADA BERAAT ETTİ. AKBAŞ’IN ÖLÜMÜNE İLİŞKİN DAVADA, YILDIZ’A VERİLEN BERAAT KARARININ GEREKÇESİ SALİHLİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NCE AÇIKLANDI.

Manisa’nın Demirci ilçesindeki polis lojmanında başından tabanca ile vurulmuş halde bulunan güzellik salonu işletmecisi Yeşim Akbaş’ın (27) ölümüyle ilgili tutuklu olarak yargılanan komiser yardımcısı Doğan Can Yıldız (28) son duruşmada beraat etti. Akbaş’ın ölümüne ilişkin davada, Yıldız’a verilen beraat kararının gerekçesi Salihli Ağır Ceza Mahkemesi’nce açıklandı.


Manisa’nın Demirci ilçesinde 14 Nisan 2023 tarihinde meydana gelen ve güzellik salonu işletmecisi Yeşim Akbaş’ın (27) ölümüyle sonuçlanan olayın 3’üncü duruşmasında komiser yardımcısı Doğan Can Yıldız (28) beraat etti. Salihli Ağır Ceza Mahkemesi tarafından beraat kararına ilişkin gerekçeli karar da belli oldu.


Gerekçeli kararda, Yeşim Akbaş’ın olaydan hemen önce alkol aldığı ve yüksek miktarda alkollü olduğunun anlaşıldığı, alkolün kişide oluşturacağı duygu durumu göz önüne alındığında alkolün etkisiyle de olayı gerçekleştirebileceği ifade edildi. Bilirkişi raporlarında ayrıca Akbaş’ın sağlam bir psikolojik yapıda olmadığı, hatta Akbaş’ın bir dönem AMATEM’de tedavi gördüğü belirtildi.


Kararda ayrıca, sanıkta tespit edilen atış artıklarının olay yerinde bulunan tek kişi olması ve ilk müdahaleyi kendisinin yapması nedeniyle bulaşmış olabileceği, sanığın savunmalarında da maktulün yüzüstü yattığını ve olayın etkisi ile sırtüstü çevirdiğini kabul ettiği ve ilk müdahaleyi yaptığı, bilirkişi raporunda da bu hususa değinildiği ve mevcut resimler incelendiğinde Yeşim Akbaş’ın sanık tarafından bu şekilde öldürülmesinin mümkün olmadığına değinildi.


Gerekçeli kararda ayrıca, Yeşim Akbaş’ın direniş göstermesi gerektiği, ancak dosya kapsamında ölü muayene raporundan da anlaşılacağı üzere, Yeşim Akbaş’ta herhangi bir lezyon (doku bozukluğu) tespit edilmediği belirtildi.


Bu nedenle Yeşim Akbaş ile sanık arasında bir itişme ve direnmenin bulunmadığı, ayrıca atış mesafesi dikkate alındığında Yeşim Akbaş’ın bitişik atış mesafesinden kafasından vurulduğu ve sanık tarafından bu şekilde yapılabilecek bir atış neticesinde Yeşim Akbaş’ın direniş göstermesi gerektiği, mermi çekirdeği trajesi incelendiğinde sağdan sola, aşağıdan hafif yukarı tanımlandığı, yine bu şekilde sanık tarafından atış yapılması için Yeşim Akbaş’ın sabit durup direniş göstermemesinin gerektiği ve bu durumun da mümkün olamayacağı ifade edildi.



Telefon görüşmesi dikkat çekti


Gerekçeli kararda Yeşim Akbaş’ın yakınları tarafından olaydan hemen önce iş yerinin tamiri için görüşme yaptığı ve kendisini öldürmeyi düşünen birinin bu aramayı yapmayacağının beyan edilmesine rağmen, Akbaş’ın raporlarından da alkollü olduğu ve duygu bozukluğu yaşaması nedeniyle de bu olayı gerçekleştirebileceğinin değerlendirildiği bu durumun sanık aleyhine bir delil olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı belirtildi.


Gerekçeli raporda, sanığın tırnaklarında ve üzerinde Yeşim Akbaş’a ait DNA uyumlu tespit yapılsa da tanık beyanları ile de sabit olduğu üzere Yeşim Akbaş ile sanığın aynı evde yaşadıkları ve aralarında duygusal bir bağ gözetildiğinde bu durumun hayatın olağan akışına uygun bir durum olduğu değerlendirildi. Sanığın yüzünde bulunan mevcut tırmalama izinin tarafların beyanlarında da belirttiği üzere sanığın ve Yeşim Akbaş’ın kedi sahiplendiği, bu tırmalama izlerinin kedi tırmalaması olabileceği, bu durumun bilirkişi raporu ile de mümkün olabileceğinin belirtildiğine değinildi.


Gerekçeli kararda Anayasa’nın 38/4. Maddesi, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi 6/2 maddesi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 11. Maddesi de dikkate alınarak mahkeme heyeti tarafından yapılan değerlendirme sonucunda, sanığın suç isnadı işlediğine dair cezalandırılmasına yeteri derecede kesin, inandırıcı ve her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığından, sanığa yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle, 5271 sayılı kanunun 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verildiği açıklandı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER