L’Oréal Türkiye, sürdürülebilir geleceğe yönelik çalışmalarına devam ediyor
ÇEVREL’Oréal Türkiye, yıllardır yürüttüğü “Gelecek için L’Oréal” Sürdürülebilirlik Programı ile dünyanın sınırlı kaynaklarına ve toplumların içinde bulunduğu koşullara saygılı bir biçimde hareket ediyor. 2030’a kadar tamamlayacakları taahhütlerini daha kısa zamanda hayata geçirmek için çalışan şirket, 22 Nisan Dünya Günü’nü kutlarken, sektöre sürdürülebilirlik alanında örnek teşkil edecek uygulamalara hayat veriyor.
Sürdürülebilir bir gelecek için farkındalığı güçlendirmek ve gelecek nesillere daha sürdürülebilir bir dünya bırakmak hedefiyle çalışmalarını sürdüren L’Oréal Türkiye, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerindeki 17 maddenin 16’sını kapsayan sürdürülebilirlik hedefleri ve girişimleri ile dikkat çekiyor. 22 Nisan Dünya Günü’nde L’Oréal Türkiye, dünyanın sınırlarına saygılı bir biçimde, sürdürülebilir yöntemlerin artmasını ve dünyanın karşı karşıya kaldığı çevresel tehditlere dikkat çekmek hedefiyle güzelliği ve sürdürülebilirliği daha kapsayıcı ve sorumlu bir hale getirmek için yatırımlarına devam ediyor.
Su kaynaklarının daha verimli kullanılması için “Su Dostu Fabrika” ve “Gjosa Su Tasarrufu Sağlayan Su Başlığı” projelerini hayata geçirdi
Su kaynaklarının verimli bir şekilde kullanılması ve su tüketiminin azaltılması için farklı ve inovatif uygulamalara yatırım yapan şirket, bu hedef doğrultusunda İstanbul Üretim Tesisi’ni ‘suyu geri dönüştüren su dostu fabrika’ ya dönüştürerek, endüstriyel süreçlerde kullanılan suyun yüzde 100’ünü geri dönüştürüyor ve yılda 10 milyon litre su tasarrufu sağlanmasını sağlıyor.
Şirket, Gjosa ile geliştirdiği “Su tasarrufu sağlayan” duş başlığı ile kuaför salonlarında yüzde 69’a varan su tasarrufuna olanak sağlıyor. Gjosa duş başlığının 2023 yılından bu yana, Avrupa ve Orta Doğu’da 10.000’den fazla profesyonel kuaför salonunda kullanılması ile 182 milyon litre bir başka deyişle 72 Olimpik yüzme havuzuna eşdeğer su tasarrufu sağlandı. Önümüzdeki yıllarda bu inovasyonun dünya çapında 200 binden fazla salonda sunulmasını hedefleyen L’Oréal, su tasarrufu sağlayarak çevreye katkı sağlarken iş ortaklarının suyu daha verimli kullanması konusunda fark oluşturuyor.
L’Oréal Türkiye, hayata geçirdiği tüm projelerde sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için çözümler geliştiriyor
‘Gelecek İçin L’Oréal’ sürdürülebilirlik taahhütleri kapsamında tüm faaliyetlerini çevresel etkileri iyileştirmeye ve bu yönde yeni düzenlemeler geliştirmeye adayan L’Oréal Türkiye, sürdürülebilirlik konusunda her fırsatı değerlendirebilmek adına tüm tanzim teşhir malzemelerini ‘eko-dizayn’ üretiyor. Bu eko-dizayn tasarımlar ile imalatı, kullanımı ve imha edilmesi gibi süreçlerden kaynaklanan olumsuz çevresel etkileri en aza indirmeyi amaçlıyor.
Hedeflerine ulaşmak için somut adımlar atmaya devam eden şirket, 2021 yılından itibaren e-ticaret ve B2B gönderimlerinde dolgu ve koruma malzemelerinin, koli ve güvenlik bantların tamamında plastik kullanmıyor.
Sürdürülebilirlik taahhütleri kapsamında atık faaliyetlerini iyileştirmeyi, yeni düzenlemeler geliştirmeyi hedefleyen L’Oréal Türkiye, artık kullanılmayan ürün teşhir ünitelerini ileri dönüştürerek kitaplık, dolap ve masaya olarak tekrar değerlendiriyor. Proje kapsamında 304 duvar ünitesini geri dönüştüren şirket, 36 okul için kitaplık, anaokulları için dolap, kedi evleri ve yönlendirme tabelaları üretti.
Start up’larla iş birliğini önemseyen şirket, yenilikçi bakış açısıyla sürdürülebilirliğe dikkat çekiyor
Start up’larla iş birliği yapan L’Oréal Grup, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için çözümler geliştiriyor. L’Oréal Grup, Carbiosstart-upı ile enzimatik teknolojisi kullanılarak geliştirilmiş sayısız kez geri dönüştürülebilen plastik şişeyi hayata geçirerek plastik atıkla mücadelede önemli bir çözüm sunuyor. Bu yeni enzimatik teknolojisi ile şeffaf, renkli, opak ve çok katmanlı her türlü PET’in geri dönüştürülmesi sağlanarak geri dönüşüm için büyük kazanç sağlanıyor.
Dünyanın en büyük çevresel raporlama platformu olan Carbon Disclosure Project (CDP) tarafından bu yıl 8. kez üst üste “iklim değişikliğiyle mücadele”, “ormanları koruma” ve “su güvenliğini sağlama” temalarının tamamından A notu alan L’Oréal Grup, bu yıl da 21 bin şirket arasından, tüm temalarda A notu alan 10 şirketten biri olma başarısını yakaladı.
Sosyal ve çevresel sorunların iyileştirilmesi için 200 Milyon euro’dan fazla fon
Sosyal ve çevresel sorunların iyileştirilmesi için 200 Milyon euro’dan fazla fon ayıran L’Oréal Grup, bu fonun 50 Milyon euro’luk kısmını 1 milyonluk canlı türünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu göz önünde bulundurarak ormanlar, denizler ve sulak alanlar da dahil olmak üzere kaybolan ve bozulmuş habitatların onarılması için ayırdı.
Öte yandan 22 Nisan Dünya Günü’nde Türk start-up Kozalak Yangın ile de iş birliği yapan şirket, İstanbul Heybeliada’daki 1 hektarlık orman alanını yangınlara karşı koruma altına aldı. Şirket, yaklaşık 10 bin ağaçtan oluşan orman alanını koruma altına alarak yılda 30 ton oksijen üretilmesine katkı sağlıyor ve 50 tonluk karbon emisyonunun da önüne geçiyor.
L’Oréal, anlamlı markalar devrimiyle çevreye saygılı ürünler ve uygulamalar geliştirerek toplumsal fayda sağlamayı sürdürüyor
Bağımsız denetçi Bureau Veritas tarafından onaylanan Ürün Etkisi Etiketleme Sistemi’ne sahip olan Garnier, tüketicilerin aldıkları ürünlerin çevresel ve sosyal etkilerini etiket üzerinde görebilmelerini sağlıyor. İlk olarak saç bakım ürünlerinde başlayan uygulama, kademeli olarak Garnier’in tüm kategorilerinde kullanılmaya başlanacak. Bağımsız bilim insanları tarafından onaylanan bu sistemde tüm veriler bağımsız denetim kurulu Bureau Veritas tarafından denetlenerek sertifikalandırıldı.
L’Oréal Professionnel Serie Expert Serisi ile tüm ürünlerde yüzde 95’e kadar geri dönüştürülmüş plastik kullanılıyor ve üretim fabrikasında CO2 nötr olarak üretim yapılıyor. Üretim süreçlerinde kullanılan suyun yüzde 100’ü ise geri dönüştürülüyor.
L’Oréal Professionnel Dia Light Serisi yüzde 95’i geri dönüştürülmüş alüminyumdan üretilen tüpten oluşuyor ve yüzde 100 geri dönüştürülmüş plastikten üretilen kapak kullanılıyor.
La Roche-Posay’in Anthelios güneş koruyucu ürünündeki ambalaj kullanımında plastik kullanımını yüzde 45 oranında azaltan L’Oréal, 2025 yılına kadar yüzde 70’i geri dönüştürülmüş plastikten üretilen ambalajlar ile devam ederek 10.000 ton saf plastik tasarrufu sağlamayı hedefliyor.
Giorgio Armani’nin dünyaya karşı taşıdığı sorumluluğu ve çevre vizyonunu temsil eden My Way parfümünde dünyanın dört bir yanından toplanan doğal içerikler, sürdürülebilir yollarla elde ediliyor. Yenilikçi şişesi, atığı azaltmak ve geri dönüşümü desteklemek için göz alıcı ve zahmetsiz bir çözüm sunarak tekrar doldurulabiliyor.
İlginizi Çekebilir