Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı uyardı: “Yaz aylarında artan polen, toz, nem ve hava değişikliği sinüziti de arttırıyor”

Yazın kulak burun ve boğaz hastalıklarının arttığına dikkat çeken KBB Uzmanı Dr. Murat Dutipek, yüzücü kulağı olarak adlandırılan hastalığın genellikle havuz veya denizden sonra ortaya çıktığına değinerek yüzme sonrasında kulakların özenle kurulanmasını tavsiye etti.

Acıbadem Bodrum Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Dr. Murat Dutipek çocuklar için sıcak havaların, tatillerin ve açık hava etkinliklerinin tadını çıkarma zamanı olan yaz aylarının kulak, burun ve boğaz hastalıkları açısından bazı riskleri de beraberinde getirdiğini söyledi. Yaz aylarında sık karşılaşılan KBB hastalıklarını “yüzücü kulağı, sinüzit, alerjik rinit, boğaz ve bademcik enfeksiyonları, klor irritasyonu ile kulak kiri problemleri” olarak sıralayan Dr. Dutipek bu hastalıklardan uzak durulması için önemli bilgiler paylaştı.

“Otitis externa” yani halk arasındaki adıyla yüzücü kulağının, dış kulak yolunun iltihaplanması anlamına geldiğini ve genellikle yüzme havuzları, göller veya denizlerde geçirilen zaman sonrasında ortaya çıktığını belirten Dr. Dutipek “Belirtiler arasında kulak ağrısı, kulakta dolgunluk hissi ve bazen akıntı yer alır. Tedavi edilmediğinde ciddi ağrılara ve işitme kaybına yol açabilir. Tedavisinde ağızdan antibiyotik, ağrı kesici verilir ve dış kulak yolunu rahatlatmaya yönelik damlalar uygulanır” dedi.

“Sinüzitin kronik hale gelmemesi için erken tedavi gerekir”

Dr. Dutipek yaz aylarında artan polen, toz, nem ve hava değişikliğinin ağız ve burun içine açılan sinüs boşluklarında enfeksiyona sebep olması yoluyla gerçekleşen sinüzit vakalarının da arttığına dikkat çekti. Sinüzitin, burun ve sinüslerde iltihaplanma ile karakterize olduğunu ve belirtileri arasında baş ağrısı, yüz ağrısı, burun tıkanıklığı ve sarı-yeşil burun akıntısı bulunduğunu belirten Dr. Dutipek sinüzitin kronikleşmemesi için erken tedavinin önemli olduğunu; tedavide antibiyotik, sinüs ağızlarını açan ve ağrı kesici ilaçlar ile burun damlalarının yer aldığını ifade etti.

Yine yazın artan polenlerin alerjik rinit semptomlarını tetiklediğine işaret eden Dr. Dutipek alerjik rinitin, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hapşırma ve gözlerde kaşıntı gibi belirtilerle kendini gösterdiğini; alerjenlerden kaçınmak ve uygun tedavi yöntemlerini kullanmak yoluyla semptomların hafifletilebileceğini anlattı.

“Boğaz enfeksiyonları sık görülür”

Yaz aylarında soğuk içecekler ve dondurmanın sık tüketiminin, boğaz enfeksiyonlarına yol açabileceğine değinen Dr. Dutipek “Streptokokal farenjit (strep boğaz) gibi bakteriyel enfeksiyonlar ya da viral enfeksiyonlar, boğaz ağrısı, yutma güçlüğü ve ateş gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Tedavisinde antibiyotikler, aneljezikler yer alır. Yine yaz aylarında sık görülen bir diğer boğaz enfeksiyonu tonsillit, bademciklerin şişmesi, boğaz ağrısı, ateş ve yutma güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösterir. Bakteriyel tonsillit vakalarında antibiyotik tedavisi gerekebilir” diye konuştu.

“Klordan kaçının”

Havuz suyunda bulunan klorun burun ve boğaz mukozasında tahrişe neden olabileceğine işaret eden Dr. Dutipek bu durumun burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve boğazda rahatsızlık hissi oluşturabileceğini, korunmak için klora maruz kalmaktan kaçınmak ve sonrasında burun temizliği yapmanın semptomları azaltabileceğini dile getirdi.

Kulakların doğal yağı olan buşon yani kulak yağı veya kirinin zaman zaman kulağı tıkadığından bahseden Dr. Dutipek böyle zamanlarda özellikle kulakların KBB polikliniğinde, kulak zarına zarar vermemek için mikroskop eşliğinde çalışılarak vakum ile temizlenmesi ve piyasada satılan pamuklu kulak çubuklarının kesinlikle dış kulak yolu kanalına sokulmaması gerektiğini anımsattı.

“El yıkama ve hijyen kurallarına dikkat edin”

Tüm bu hastalıkları önlemek için önlem alınabileceğini vurgulayan Dr. Dutipek şunları söyledi: “Yüzme sonrası kulakların kurulanması ve kulak damlaları kullanılması, otitis externayı önlemede yardımcı olabilir. Polen mevsiminde mümkün olduğunca içeride kalmak ve alerji ilaçları kullanmak alerji semptomlarını hafifletebilir. El yıkama ve hijyen kurallarına dikkat ederek boğaz enfeksiyonlarının yayılması önlenebilir. Bol su içmek ve aşırı soğuk içeceklerden kaçınmak boğaz sağlığını korur. Semptomlar yine de devam ederse veya şiddetlenirse bir sağlık profesyoneline başvurmak önemlidir”