© Tanık Haber

Kahire Büyükelçisi Şen: “Türkiye, Mısır ile işbirliği halinde Gazze’ye yönelik insani yardımlarını ve gıda yardımlarını sürdürecektir”

Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Salih Mutlu Şen, Türk Mutfağı Haftası çerçevesinde kahvaltıda Mısırlı ve Türk gazetecileri ağırladı. Büyükelçi Şen, “Türkiye, Mısır ile işbirliği halinde Gazze’ye yönelik insani yardımlarını ve gıda yardımlarını sürdürecektir” dedi.


Türkiye’nin Kahire Büyükelçiliği’nde Türk Mutfağı Haftası çerçevesinde Türk kahvaltısı düzenlendi. Etkinliğe Türkiye’den gelen çeşitli üst düzey basın mensupları da katıldı. Bu yıl ikincisi düzenlenen kahvaltı etkinliğinde Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Salih Mutlu Şen, Mısırlı basın mensuplarına "Hoş geldiniz" diyerek, Türk kahvaltısının özellikleri hakkında bilgiler verdi. Kahvaltının Türk kültüründe en önemli öğün olduğunu belirten Büyükelçi Şen, Türk kahvaltısının modern hayatın gerekliliğine uygun sağlıklı ve lezzetli bir alternatif sunduğunu ifade etti. Büyükelçi Şen, bu vesileyle Türkiye ile Mısır arasında turizm, ekonomi, ticaret, sanayi, spor ve kültür alanlarında gelişen ilişkilerden bahsederek, salonda bulunan Türk basın mensupları heyetinin buna bir örnek oluşturduğunu ifade etti.


İki gün önce U23 Akdeniz Oyunları’na Türkiye’nin 50 kişilik bir spor kafilesiyle İsmailiye’de katıldığına işaret eden Büyükelçi Şen, Türk spor kafilesinin diğer kafilelerden 2-3 kat daha fazla olduğunu dile getirerek, bunun da Türk sporcuların Mısır’a gelmeye ne kadar istekli ve ilgili olduklarını gösterdiğini söyledi. Kültür alanında henüz bir gün önce Kahire Operası’nda Türk bestekârlar ile Mısır bestekârlarının ortak eserlerinin seslendirildiğini hatırlatan Büyükelçi Salih Mutlu Şen, turizm konusunda ise kendisinin bizzat bir gün önce Şarm el-Şeyh’te bir Türk oteli tarafından organize edilen, desteklenen Mısır Afrika Turizm Forumu’na katıldığını söyledi. Büyükelçi Şen, Afrika turizminin Türk turizm operatörlerinin başlattığı bir girişim olup, ilk kez Mısır’da düzenlendiğini, Mısır’ın Afrika turizminin en önemli destinasyonları arasında olduğunu ve bu çerçevede Türk turizm operatörleri ve bu forumun Mısır turizmine de destek verdiğini söyledi. Büyükelçi Şen, Türk turizm sektöründe ve Mısır turizm sektöründe turistlere verilen en önemli hizmetin yemek olduğunu, kahvaltının da bunun en önemli unsurunu oluşturduğunu ifade etti.



“Gazze’ye giren insani yardımların yüzde 95’i Mısır üzerinden girdi”


Büyükelçi Salih Mutlu Şen, konuşmasında Gazze konusunda Türkiye-Mısır işbirliğine değinerek, “Türkiye, Mısır ile işbirliği halinde Gazze’ye yönelik insani yardımlarını ve gıda yardımlarını da sürdürecektir” dedi. Geçici olarak sınırdaki güvenlik durumunun kötüleşmesi nedeniyle Gazze’ye sevkiyatlarının durakladığını, fakat insani yardım, özellikle gıda sevkiyatında Mısır’ın bir alternatifinin bulunmadığını sözlerine ekleyen Büyükelçi Şen, Birleşmiş Milletler yetkilerinin de bugüne kadar Gazze’ye giren insani yardımların, özellikle gıdanın yüzde 95’inin Mısır üzerinden, Refah Kapısı üzerinden girdiğini söylediğini hatırlattı. Şen, güvenlik durumunun bir an önce iyileşerek, Mısır’dan Gazze’ye insani yardımların başlamasını ümit ettiğini söyledi. Güvenlik durumunun kötüleşmesinin sorumlusunun İsrail’in bütün uyarılara karşın başlattığı Refah operasyonu olduğunu ve İsrail’in hukuksuz olarak işgal ettiği Refah Kapısı’nın Filistin tarafından bir an önce çekilmesinin şart olduğunu ifade eden Şen, bunun hem Türkiye’nin hem Mısır’ın talebi olduğunu vurguladı. “Önümüzdeki dönemde Türkiye ile Mısır arasında üst düzey ziyaretler yoğunlaşarak devam edecek” diyen Büyükelçi Salih Mutlu Şen, bu ziyaretlerde Filistin başta olmak üzere iki tarafı ilgilendiren konularda işbirliği ve dayanışma yollarının ele alınacağını sözlerine ekledi.



“Zaten Mısır’daki birçok önde gelen aile hayatlarının en büyük kısmını Türkiye’de geçiriyormuş”


Büyükelçi Şen, İhlas Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada ise Türkiye-Mısır ilişkilerinin tarihi olduğunu, kültürün önemli bir boyutunu oluşturduğunu, diller arasında da alışverişin yaygın olduğunu dile getirdi. “Özellikle 19. yüzyılda Mehmet Ali Paşa döneminde çok fazla aile buraya gelmiş. Mehmet Ali Paşa burada matbaa kurmuş, orada Türkçe kitaplar çoğunlukla basılmış. Gelen aileler vasıtasıyla da Türk mutfağı, Türk dili, Türk gelenekleri, Türk görenekleri, dini bayramlar da yaygın bir şekilde buraya gelmiş. Hala Türk dilinde, Mısır Arapçasında kullanılan çok yaygın ifadeler var. Türkçe’den geçmiş olan mesela bey, efendi, hanımefendi, abi, abla gibi. Hatta askerlik terimleri yüzbaşı, binbaşı. Dolayısıyla baktığımız zaman özellikle köklü ailelerde yemek geleneklerinin çok aynı, benzer olduğunu görüyoruz. Birçok kişi burada Türk asıllı zaten, o da belli. Tarih boyunca baktığımız zaman yani 20. yüzyılın ortasına kadar zaten Mısır’daki birçok önde gelen aile hayatlarının en büyük kısmını Türkiye’de geçiriyormuş” ifadelerini kullandı.


İlişkilerin çok boyutlu ve çok derin olduğunu kaydeden Büyükelçi Şen, “Dolayısıyla mutfak önemli. Mutfak hem tarih bakımından önemli hem de aynı zamanda günümüzde. Mesela Mısırlılarla konuştuğumuz zaman ben ’Türkiye’ye niye gidiyorsunuz?’ diye soruyorum. Bana iki şey söylüyorlar. Biz alışveriş ve yemek için gidiyoruz diyorlar. Dolayısıyla yemek gerçekten turizm alanında, tanıtım alanında kıymetli” açıklamasını yaptı.



“Mısırlılar da gerçekten Türk kültürüne, Türk mutfağına, Türk turizmine çok özel bir sevgi besliyorlar”


Türk Mutfağı Haftası çerçevesinde Türk kahvaltısı günü düzenlendiğini kaydeden Büyükelçi Şen, “Geçen sene düzenlemiştik. Basın mensuplarını davet ediyoruz Türk kahvaltısına. Biz 100 kişiye ulaşsak ama basın mensupları yaptıkları yayınlarla veya anlatımlarıyla binlerce, yüz binlerce kişiye ulaşıyorlar. Çok da güzel oluyor. Türk kahvaltısının aslında ne kadar önemini anlatsak azdır. Aynı zamanda tabii sonuçta Türk kültürünü tanıtmak ve geliştirmek anlamına geliyor ve tanıtmanın sonucunda turizm geliyor. Gerçekten söylediğim gibi de Mısırlılar Türkiye iiçn hep aynı şeyi söylüyorlar. ’Alışveriş ve yemek için gidiyoruz’ diyorlar. Dolayısıyla gastronomi turizmi hayati önem taşıyor Türk ekonomisi açısından. Mısırlılar da gerçekten Türk kültürüne, Türk mutfağına, Türk turizmine çok özel bir sevgi besliyorlar. Biz de aynı şekilde tabii siz de gördünüz ne kadar güzel bizim kültür coğrafyamızın, gönül coğrafyamızın çok özel bir parçası Mısır. Bizler de tabii Mısır’ı kendimizden bir uzantı, parça gibi görüyoruz, kardeşimiz olarak değerlendiriyoruz. Buradaki, Mısır’daki tarih ve kültürel miras ortak mirasımız zaten. Vize kolaylığı da var, yani kapıda vize alınabiliyor. Mısırlılar ne kadar Türkiye’ye gelmek istiyorlarsa, Türk vatandaşları imkânı olanlar, ilgi duyanlar, isterim ki gelsinler. Kahire’de ortak kültür mirasımızı yaşatan, yansıtan Osmanlı dönemi camileri var, sebiller var. Özellikle kabristan, müthiş büyük şahsiyetlerimiz var, ortak şahsiyetlerimiz, onları ziyaret etsinler. Memlük dönemi camileri var, harikulade eserler. Selçuk dönemi mimarisiyle biraz benzerlik taşıyor. Çok isterim gelip görsünler, keşfetsinler. Piramitlerin yanı sıra piramit de antik Mısır’ı yansıtan çok önemli bir eser. Mısırlılar da gurur duyuyor. Türkler görmek istiyor, herkes görmek istiyor” ifadelerini kullandı.



“Mısır’ın tabii görülmesi gereken çok fazla yeri var”


“Burada yine tasavvuf dönemine ait büyük tasavvuflar var” diyen Büyükelçi Şen, “Onların kabristanları, türbeleri var. Seyyid Ahmet Bedevi, ondan sonra İbrahim Desuki. Yine aynı şekilde Mısır’da, Türkiye’de çok az biliniyor ama Türk milletinin kültür tarihinde, manevi tarihinde çok önemli olan Kaygusuz Abdal’ın türbesi Kahire’de bildiğiniz gibi. Alaaddin Gaybi, Kaygusuz Abdal’ın diğer ismi. Alai beyin oğlu, bir süre sonra bir tekkeye intisap ettikten sonra 40 müridiyle beraber Antalya’dan Kahire’ye geliyor ve ondan sonra orada yaşayıp orada vefat ediyor. Kaygusuz Abdal, Yunus Emre’den sonra en büyük halk ozanımız, şairimiz ve mutasavvıfımız” ifadelerini kullandı.


Büyükelçi Şen açıklamasını şöyle tamamladı:


“Halkımıza bu tür kültür mirasımızı ve manevi şahsiyetlerimizi de ziyaret etmelerini öneriyorum. Mısır’ın tabii görülmesi gereken çok fazla yeri var. Benim de görmek istediğim yerler var. Dolayısıyla Türk-Mısır halkları arasında ne kadar kültürel barış, görüş olursa o kadar güzel, mutlu oluruz diye düşünüyorum.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER