Kadın ve çocuk istismarı masaya yatırıldı
GENELMersin’de toplumsal cinsiyet, kadına ve çocuğa yönelik şiddet, yoksulluk, mülteciler konularının işlendiği Sosyal Hizmet Çalıştayı gerçekleştirildi. “Ortak Bir Gelecek İçin Dönüştürücü Bir Değişim” sloganıyla gerçekleşen çalıştayda tecrübeli sosyal hizmet uzmanları mesleki tecrübelerini öğrencilerle paylaştı.
DOĞA SOLUĞAN
Dünya Sosyal Hizmet Günü kapsamında Sosyal Hizmet Uzmanları ve Öğrenciler çalıştayda bir araya geldi. Sosyal Sorunlar, İhtiyaçlar buluşmasında Mersin Üniversitesi, Tarsus Üniversitesi, Çağ Üniversitesi ve Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Mersin Şubesi işbirliğinde gerçekleşen çalıştayda, toplumsal cinsiyet ve kadına yönelik şiddet yoksulluk ergenlik bağımlılık yaşlılık göç ve mülteciler çocuğa yönelik ihmal ve istismar çocuk işçiliği ruh sağlığı kentsel yaşam okul sosyal hizmeti yeşil sosyal hizmet çocuğa yönelik ihmal ve istismar konuları tüm ayrıntılarıyla masaya yatırıldı. Mersin Üniversitesi ev sahipliğinde, “II. Sosyal Sorunlar - İhtiyaçlar Kapsamında Sosyal Hizmet Uzmanı - Öğrenci Buluşması” başlığı ile gerçekleşen İl Sağlık Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Tarsus Adliyesi, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Kızılay gibi kurumlarda görev yapan tecrübeli sosyal hizmet uzmanları çalıştay masalarında mesleki tecrübelerini öğrencilerle paylaştı.
ÖĞRENCİLER SOSYAL HİZMET UZMANLARIYLA BULUŞTU
Çalıştayın ilk oturumunda akademisyenler, sosyal hizmet uzmanları ve öğrenciler ilgili çalışma masalarında sosyal hizmetler sorun alanına yönelik bilgi ve deneyim paylaşımı gerçekleştirdi. 12 başlıktan oluşan sorun alanları arasında; Toplumsal Cinsiyet ve Kadına Yönelik Şiddet, Yoksulluk, Engellilik, Bağımlılık, Yaşlılık, Göç ve Mülteciler, Çocuğa Yönelik İhmal ve İstismar, Çocuk İşçiliği, Ruh Sağlığı, Kentsel Yaşam, Okul Sosyal Hizmeti ve Yeşil Sosyal Hizmet yer alırken ikinci oturumunda ise çalışma gruplarının son değerlendirmelerine yer verildi.
“II. Sosyal Sorunlar - İhtiyaçlar Kapsamında Sosyal Hizmet Uzmanı Öğrenci Buluşması” çalıştayı öğrencilerin sonuç raporlarının sunumu ile devam etti. Oturumların sonunda çalıştayda yer alan öğrencilere katılım belgeleri ile birlikte sosyal hizmet uzmanlarına teşekkür belgesi takdim edildi.
ÖĞRENCİLERE STAJ DESTEĞİ SAĞLAMA SÖZÜ
Mersin Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. İlhan Ege konuşmasında Sosyal Hizmet alanının özellikle dezavantajlı gruplar açısından anlam ve önemine vurgu yaptı.
Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Naci Yılmaz da konuşmasında alanın uygulama sahasında karşılaşılabilecek sorunlar ve çözümleri hakkında bilgi vererek, öğrencileri staj eğitimleri konusunda destekleyeceklerinin altını çizdi.
Çalıştay Mersin Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Sosyal Hizmet ve Danışmanlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fahri Özsungur, Tarsus Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ayşe Alican Şen, Mersin Üniversitesi İçel Sağlık Yüksekokulu Sosyal Hizmetler Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Edip Aygüler, Çağ Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Sosyal Hizmetler Bölüm Başkanı Öğr. Gör. Emine Saraç’ın da konuşmalarıyla katkı verdiği çalıştayda Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Mersin Şubesi Başkanı Manolya Karaoğlan bu yıl Dünya Sosyal Hizmet Günü temasının “Ortak Bir Gelecek İçin Dönüştürücü Bir Değişim” olduğunu hatırlatarak, “ Ortak Bir Gelecek bireylerin, toplulukların, hükümetlerin ve kuruluşların anlamlı ve kalıcı bir değişim yaratmak için birlikte çalıştığı işbirlikçi ve kapsayıcı bir yaklaşımı ifade eder. Dönüştürücü değişim ise daha adil, eşitlikçi ve kapsayıcı bir dünyaya doğru bir geçişi önermektedir. Sosyal hizmet uzmanları, sistemik sorunları ele alarak, politika değişikliklerini savunarak, bireyleri ve toplulukları zorlukların üstesinden gelmeleri için güçlendirerek bu dönüşüme katkıda bulunabilirler” dedi.
YOKSULLUĞU AZALTARAK SOSYAL ADALETİ SAĞLAMA
Sosyal hizmet mesleğinin doğasında sistemler arası düşünme, analiz etme ve bağ kurma, ona bireyle toplum, toplumla uluslararası arena arasında hareket etme kabiliyeti bulunduğunun altını çizen Karaoğlan, “Meslek ilk ortaya çıktığı günden bugüne kadar birey ve toplum sorunlarına odaklanmış iki sistem arasındaki derin bağları görmüş ve bu sistemler arasındaki etkileşimleri dikkate almıştır. Bu duruma ek olarak, mesleğin değerlerinde var olan insan hakları, insanın onuru ve değeri, herkes için eşitlik ve sosyal adaletin sağlanması gibi yerel olduğu kadar evrensel olan kapsayıcı değerler, mesleğin tüm dünyada önemli işlevler yerine getirmesine yol açmıştır.
Sosyal hizmet, dezavantajlı bireylerle dayanışma içinde olarak, yoksulluğu hafifletmek, baskı altında olan ve incinebilir grupları özgürleştirmek, sosyal içerme, sosyal bütünleşme ve sosyal adaleti sağlamak için mücadele etmektedir” diye konuştu.
“KIRILGAN GRUPLARA SOSYAL HİZMET DESTEĞİ SAĞLANIYOR”
“Sosyal sorunları anlamak, sosyal hizmeti anlamanın bir yoludur” diyen Karaoğlan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir konunun bireyler, topluluklar veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olduğu geniş çapta kabul edildiğinde sosyal bir sorun olarak kabul edilir. Bu tanıma genellikle kamusal söylem ve tartışma, medya kapsamı veya siyasi eylem yoluyla gerçekleşir ve kültürel normlar, değerler ve inançlardan etkilenebilir
Sosyal hizmet uzmanları, sosyal sorunlarla çevrelenen nüfus gruplarının zorlu yaşam deneyimlerine yakından tanıklık etmektedir. Sosyal sorunların kırılgan grupların yaşantısındaki iz düşümleri sosyal hizmet uygulamalarına yön vermektedir
Toplum ve insan geliştikçe sosyal sorunlar büyümekte ve karmaşıklaşmaktadır Sosyal hizmet uzmanlarının zorlu görevlerinde işleri kolay değildir. Sürekli kendilerini geliştirmek, sorgulamak, değerlendirmek ve toplumu tanıyarak topluma özgü çözümler üretmek zorundadırlar.
Bugün bize olumlu toplumsal dönüşümleri teşvik etmede sosyal hizmetin önemini vurgulamak ve sosyal hizmet uzmanlarının katkılarının önemi konusunda farkındalık yaratmak için bir fırsattır.
Bu kapsamda sosyal hizmet öğrencilerine de büyük görev ve sorumluluk düşmektedir. İlk yıldan itibaren daha çok okuyarak, daha çabuk kavrayarak, toplumu tanıyarak ve mevzuat bilgisine sahip olarak uygulamaya hızla hazır duruma gelmek için hevesli olmalıdırlar. Toplumun onlara gereksinimi büyüktür.
Akademisyenlerin uygulamacılardan beslenmesi ve topluma ve kültüre uygun bilgi üretebilmeleri; uygulamacıların akademisyenler yoluyla bilgilerini tazelemeleri ve güncel bilgilere ulaşabilmeleri sağlanmalıdır. Karşılıklı beslenme her iki taraf içinde sağlıklı gelişmenin kapılarını açacaktır.
Kısaca hepimiz el ele vermeliyiz. İletişimimizi güçlendirmeliyiz. Sık sık bir araya gelme ve tartışma ortamları aramalı ve yaratmalıyız. Çünkü sadece sevgi değil, bilgi ve bilim de iletişimle ve paylaşılarak çoğalır.”
İlginizi Çekebilir