© Tanık Haber

“İNSANLARIN ÖLMESİNİ Mİ BEKLİYORSUNUZ?”

DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, deprem gerçeğinin ne yazık ki iktidar ve muhalefet arasında, yerel yönetim ve merkezî Hükûmet arasında siyasi kavgaya kurban edildiğine dikkat çekerek, “İnsanlarımız, bu siyasi kavgaya kurban ediliyor. İstanbul'u neden depreme hazırlamıyorsunuz, insanların ölmesini mi bekliyorsunuz?” dedi.

MEHMET IŞIK- Toplumsal Özgürlük Partisi Sözcüler Kurulu Üyesi ve DEM Parti (Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi) Mersin Milletvekili Perihan Koca, TBMM Bütçe Kanunu görüşmelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bütçesinin görüşmelerinde konuştu.  Depremle birlikte vatandaşın yaşamının alt üst olduğunu, depremle birlikte bu insanların binlerce yakınını kaybetmiş durumda olduğunu hatırlatan Koca, “Bu insanlar depremin üzerinden koca bir on ay geçmesine rağmen gündelik ihtiyaçlarına bugün geldiğimiz aşamada erişemiyorlar. Depremin yok edemediği bir halkı siz bu mezhepçi, nefret politikalarınızla, rant politikalarınızla görüyoruz ki yok etmeye çalışıyorsunuz. Bakın, mesele sadece Hatay meselesi değil, mesele sadece deprem bölgeleri de değil, şu anda ülkenin her karış toprağı müteahhitler çetesinin eline pekâlâ geçebilir vaziyette. Yeter ki müteahhitler, siyasetçi abilerinden, ablalarından ricacı olsunlar, sizin onlar için yapamayacağınız hiçbir şey yok” görüşlerini savundu.

“İSTANBUL'U NEDEN DEPREME HAZIRLAMIYORSUNUZ?”

Öte yandan 20 milyonluk İstanbul’un depreme son derece hazırlıksız vaziyette olduğuna da değinen Koca, “Bugün geldiğimiz aşamada İstanbul'un neredeyse her bir karışında işlenmiş kent suçları var. İstanbul halkı birçok uzmanın defalarca uyarı yapmasına rağmen depremle baş başa bırakılıyor, ölümle baş başa bırakılıyor. Bilim insanları sürekli uyarılarda bulunuyor, iktidarı sorumluluk almaya, önlem almaya çağırıyor. Yine, Naci Görür Hoca uyarı üssüne uyarı yapmaya devam ediyor, sizse bu uyarıların karşısında gasp yasası dersi çıkarıyorsunuz çünkü işinize ne yazık ki böyle geliyor. Yine, Naci Görür Hoca geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptı ve şöyle söyledi: ‘Bütün İstanbul'un Avrupa ve Asya yakasında kanalizasyon ve içme suyu altyapısının nerelerde, ne kadar kırılıp kırılmayacağını nasıl değiştirip deprem destekli yapılabileceğini hesapladım. Yapacağız ama para yok çünkü Hükûmet vermiyor. Çünkü yerel yönetim ile Hükûmet birbirini çelmeliyor.’ Deprem gerçeği ne yazık ki iktidar ve muhalefet arasında, yerel yönetim ve merkezî Hükûmet arasında siyasi kavgaya kurban ediliyor. İnsanlarımız, İstanbullular bu siyasi kavgaya kurban ediliyor. Bu açıdan bir kez daha hazır bakanlarımız da buradayken sormak istiyorum: İstanbul'u neden depreme hazırlamıyorsunuz, insanların ölmesini mi bekliyorsunuz? ‘İnsanlar ölür, bizde rantın olduğu bölgelere çökeriz?’ diye mi düşünüyorsunuz, hayaller kuruyorsunuz?” diyerek sert çıktı.

“AFET YASASI DERHÂL İPTAL EDİLMELİ”

İstanbul'da şimdiye kadar atılmış tek bir adım var, o da rantı yüksek alanların gasp edilmesi. Örneğin, Beyoğlu'nda, müteahhitlerin çıkan yasadan sonra yoklama yaptığı haberlerini aldık. Üsküdar'daki yerinden etmelerin hızlandırıldığını yine öğrendik. Hatırlarsanız, geçen yıl Üsküdar ilçesinde 134 daireden oluşan Türkiye Diyanet Vakfı Eğitim Yatırımları AŞ'ye ait 29 Mayıs Sitesi 6306 sayılı Yasa'ya dayandırılarak hukuksuz biçimde rezerv alan ilan edilmişti. Bu, aslında yasaya aykırıydı çünkü o zaman yürürlükte bu yasa yoktu ve riskli alan da değildi. Sürecin hukuksal olarak tıkandığını görünce siz mahkemeyi yanıltmak amacıyla sahte karot raporları çıkardınız, bu da yetmeyince hukuku değiştirdiniz. Bu fotoğrafa lütfen iyi bakın, sizin oyunlarınızla, hilelerinizle, gaspınızla baş edebilmek için bugün Üsküdar halkı karda kışta kıyamette nöbet tutmaya başladı. Halka bu felaketi yaşatmaya hiç kimsenin hakkı yoktur, halka yerinden edilme korkusu yaşatmaya yine hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu gasp başkanlığı derhâl kaldırılmalıdır, Afet Yasası derhâl iptal edilmelidir.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER