© Tanık Haber

EMEKÇİLERİN SORUNLARINI MECLİS’TE ANLATTI

Yeşil Sol Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, Mersin’de çeşitli sektörlerde çalışan emekçilerle yaptığı buluşmaların ardından onların sorunlarını Meclis’te anlattı.

MEHMET IŞIK- Toplumsal Özgürlük Partisi Sözcüler Kurulu üyesi ve Yeşil Sol Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM), basın toplantısı gerçekleştirdi. İşçi sınıfının sorun, talep ve direnişlerini gündeme getirdiği toplantıda Perihan Koca, Mersin'de gerçekleştirdiği tekstil, tarım, evden eve nakliyat işçilerini ziyaretlerinin sonuçlarını, çocuk işçiliğini, Orta Vadeli Plan (OVP) ile tekrar gündeme getirilen kıdem tazminatının gaspını ve işçi direnişlerini meclis kürsüsünde gündeme getirdi. Koca, “Mersin ilimizde çeşitli sektörlerde işçilerle yapmış olduğumuz buluşmaların sonuçlarını gündeme getirmek için bugün bu basın toplantısını düzenliyorum” dedi.

Mersin’de çeşitli sektörlerde çalışan işçilerin işyerlerine ve toplanma noktalarına gerçekleştirdikleri çeşitli ziyaretlerde öne çıkanları paylaşan Koca, “Bilindiği gibi bulunduğumuz bölgede Antep ilimizden sonra en fazla tekstil ihracatı yapan  il Mersin ilimizdir. Sektörde çalışan işçilerin yaklaşık yüzde 40’ı kadın ve çocuk işçilerden oluşuyor.

Muazzam ihracat rekorlarının kırıldığı bu sektörde büyük bir sömürü düzeni var. Gezdiğimiz tüm tekstil atölyelerinde bunu gördük. Bu üretim hamlelerinin, bu ihracat rekorlarının arkasında devasa bir emek sömürü düzeni yer alıyor. Kurulu emek rejimi; güvencesizliği, esnek çalışmayı, kuralsızlığı, uzun mesai saatlerini, düşük ücretleri yazılı olmayan bir kural haline getirmiştir. Bir de işin işçi sağlığı boyutu var ki sağlıklı bir işçi bulmak oldukça zor.

Tekstil işçilerinde yaygın bir biçimde solunum yolu hastalıkları, bel fıtığı, boyun fıtığı, çeşitli cilt hastalıkları görünüyor. İşte, bu ihracat rekorlarının arkasında  işçilere vaat edilen bir ölüm düzeni var” ifadelerini kullandı.

TARIM İŞÇİLERİNİ MASAYA YATIRDI

“Mersin ilinde geniş bir nüfusa sahip olan tarım, narenciye ve diğer bahçe işlerinde de benzer bir tabloyla karşı karşıyayız” diyen Koca, şöyle devam etti: “Sektörler farklı oluyor ama işçilerin sorunları çoğu zaman çok benzer. Örneğin Mersin’in Akdeniz ilçesinde bahçelerde çalışan nane işçileri ile yaptığımız görüşmede bir başka emek kıyımı tablosuyla karşı karşıya kaldık. İşçilerin mesaileri sabah saat 05.00’te başlıyor. Gün boyunca aşırı sıcak altında, emek yoğun bir şekilde çalışan nane işçileri tahmin edeceğiniz gibi kayıt dışı bir şekilde güvencesiz çalışıyorlar. Günlük ücretleri 400 TL civarında olan işçiler gün içerisinde hiç mola vermiyorlar. Çarpık tarım üretiminin işçilerdeki yansıması yoğun çalışma ve sefalet olurken üretim sürecinde hiç emeği olmayan aracı ve tüccarların servetleri ise günden güne büyüyor.

Yine bağ bahçe sektöründe çalışan işçilerin bir diğer kesimini ise narenciye emekçileri oluşturuyor. Narenciye işçileri de yine sabahın erken saatlerinde molasız, uzun çalışma süreleri içerisinde düşük ücretlerle çalışıyorlar. Ortalama bir narenciye işçisinin günlük ücreti 427 TL’dir. Kayıt dışı çalıştırılan narenciye işçilerinin yarattıkları devasa değerlere yine çiftlik sahipleri, aracılar, tüccarlar, çavuşlar, elçiler el koyuyor.”

BAKANLIKLAR SESSİZ

Basın toplantısında iş güvenliği sorununa da değinen Milletvekili Koca, “Gerek tarım işçilerinin gerek tekstil işçilerinin gerekse de yine ziyaretlerine gittiğimiz evden eve nakliye işçilerinin düşük ücret, yoğun mesai ve enflasyon dışındaki bir diğer sorunu iş güvenliği sorunudur. Daha fazla kâr saplantısı, işçi sınıfının çalıştığı tüm sektörlerde işçilerin sağlıklarına ve canlarına mal oluyor. Evden eve nakliyat işçilerinin kayıt dışı koşullarda düşük ücretlerle yaptıkları nakliye işi büyük riskler barındırıyor. Süreklileşmiş iş kazaları işçilerin sağlıklarını ve can güvenliklerini tehdit ediyor. İşçiler gerçekten kölelik koşullarında çalışıyorlar….İşçilerin iş güvenliği talepleri, işlerinin tehlikeli iş statüsüne alınma talepleri ne yazık ki karşılıksız kalıyor. İşte geçtiğimiz günlerde Mersin Akkuyu Nükleer Santralinde işçiler yemekten zehirlendiler. İş sağlığı iş güvenliği hususunda bir sürü vakası olan bu ölüm santralinde, işçiler takipten denetimden iş sağlığı ve güvenliğinden yoksun koşullarda ölüme terk ediliyorlar…Ve bu konuda ne Sağlık Bakanlığından,

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından bir ses dahi çıkmadı değerli yurttaşlar…

Çünkü söz konusu işçiler olunca hastalık da ölüm de fıtrat oluyor onlara göre…

Neredeyse 50 yıldır tartışılan bir konu olan kıdem tazminatı hakkının ortadan kaldırılması, fona devredilmesi ya da miktarının düşürülmesi hemen hemen her yeni AKP hükümeti döneminde gündeme geldi, gelmeye de devam ediyor. Yolumuz işçi sınıfının, toplumu karanlığa sürükleyen bu vahşi kapitalist dünyaya karşı başlattığı direniş yoludur.

Adını saydığım ve saymadığım, insanca bir yaşam mücadelesi veren tüm işçi kardeşlerimi buradan bir kez daha saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Yolumuz işçi sınıfının yoludur” diyerek sözlerini tamamladı.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER