Dünya Sanal Olarak Çöktü!

Küresel çapta havayolları, havaalanları, medya, telekom, bankacılık, sağlık sistemlerine kadar pek çok sektördeki operasyonları alt üst eden küresel teknoloji arızasının kaynağı olan CrowdStrike'ın yazılımı, dünya çapında birçok işletme tarafından Windows PC'lerin ve sunucuların güvenliğini yönetmek için yaygın olarak kullanılıyor.

Dünya genelinde milyonlarca kullanıcıyı etkileyen büyük bir yazılım sorunu yaşandı. Bu sorun, özellikle büyük kurumsal ağlar ve bireysel kullanıcıların cihazlarında önemli aksamalara yol açtı.

Geçtiğimiz günlerde sabah saatlerinden itibaren birçok kullanıcı, cihazlarında aniden meydana gelen yavaşlama ve uygulama hataları ile karşılaştı. Yapılan ilk incelemelerde, sorunun kökeninde popüler bir yazılım sağlayıcısının yayınladığı hatalı bir güncellemenin olduğu tespit edildi. Bu güncelleme, sistemlerin çalışmasını ciddi şekilde etkileyen bir yazılım hatasını içeriyordu
 

Windows sistemleri mavi ekran verdi. Kritik bir sorun Windows'u beklenmedik bir şekilde kapanmaya zorladığında ortaya çıkan mavi ekranlar, birçok havalimanı ve bankanın çökmesine neden oldu. Türkiye'de de birçok şirketin sisteminde sorun yaşandı. Dünya çapında bin 400'den fazla uçuş iptal edildi. Türk Hava Yolları en az 84 uçuşu iptal etti.

Konu ile ilgili açıklama yapan siber güvenlik uzmanı Emrah Güçlü, bu tür geniş çaplı yazılım sorunlarının nadiren meydana geldiğini ancak etkilerinin büyük olabileceğini belirtti. Güçlü, “Yazılım dünyasında hataların olması kaçınılmazdır, ancak bu durumun önüne geçmek için çok katmanlı test süreçleri ve acil durum müdahale planları hayati öneme sahiptir. Bu olay, yazılım şirketlerinin test süreçlerini daha da sıkılaştırmaları ve güncellemeleri kullanıcılara sunmadan önce kapsamlı bir şekilde test etmeleri gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.” dedi.

Emrah Güçlü, ayrıca kullanıcıların da bu tür durumlara hazırlıklı olmaları gerektiğini vurguladı. “Kullanıcılar, özellikle kritik sistemlerde çalışanlar, her zaman sistemlerinin yedeklerini almalı ve güncellemeleri yüklemeden önce mutlaka bir test ortamında denemelidirler. Bu, olası bir sorunda verilerini ve iş sürekliliğini korumak için çok önemlidir.” diye ekledi.

Yerli ve milli yazılımların Siber güvenliğin yanında ülkemizin dışa bağımlı olmaktan da kurtaracağını böylelikle ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacağını belirten Emrah Güçlü, sözlerine şöyle devam etti:

“  Yabancı bir siber güvenlik tedarikçisinin neden olduğu, dünyanın en yüksek etkiye sahip bilgi teknolojisi kazalarından biriyle karşı karşıyayız. Bu krizin kaynağının yabancı menşeili olması yerli ve milli çözümlerin önemini ortaya çıkarıyor. Yerli yazılım ve Siber güvenlik çözümleri; girdi özelliği taşıması, ulusal güvenlik açısından kritik öneme sahip olması, yüksek dış ticaret etkisine sahip olması, güvenlik, etkinlik ve verimlilik artışını sağlayacak özellikte olması ve sektörün stratejik önemini ortaya koyan temel gelişmelerden olması sebebiyle önemi günümüzde katlanarak artmaktadır.

 Ülkemiz sektörel yetkinlikte insan kaynağı  açısından iyi seviyedir. Bu kaynağı, üretilen hizmet ve ürünleri bireysel ve kurumsal olarak sahiplenirsek/kullanırsak dijital dünyadaki varlıklarımızı ve itibarımızı koruma altına alabiliriz. Böylelikle dışa bağımlılığımızda ciddi oranda azalacaktır.

Katma değerli Yerli milli üretim ve teknoloji geliştirme kabiliyetimizin artması için kritik öneme sahip dijital dönüşümü doğru adımlar ile hızla gerçekleştirmeliyiz.

Üyesi olduğum MÜSİAD Dijital Dönüşüm Sektör Kurulu olarak , Yerli yazılım ve Siber Güç Türkiye Çalıştayı yapmıştık. Orada da ortaya konulan vizyonda bu tür krizleri ön görerek küresel sorunlardan etkilenmemek adına en iyi çözümün yerli siber güvenlik ürünleri üretmek olduğu konuşulmuştu. Alanında uzman yüzlerce katılımcının olduğu çalıştayda “En iyi boykot üretmektir.” denilerek bu tür krizlere etkileyici atıfta bulunulmuştu.

Bu bağlamda bizlerde İş ortaklarımız ile birlikte geliştirdiğimiz, ürettiğimiz Yerli ve milli yazılımlar ile Milli Teknoloji Hamlesi'ne verdiğimiz destekle, ülkemizin dijital güvenliğini ve teknolojik bağımsızlığını sağlamayı hedefliyoruz.”

Sonuç olarak, dünya genelinde yaşanan bu yazılım sorunu, hem yazılım sağlayıcıları hem de kullanıcılar için önemli dersler barındırıyor. Gelecekte benzer sorunların önüne geçmek adına daha dikkatli ve planlı olunması gerektiği bir kez daha ortaya çıktı.