© Tanık Haber

Diş Enfeksiyonu Depresyon Sebebi Olabilir mi?

Ağız sağlığı, yalnızca diş, diş eti ve çene kemik sağlığıyla sınırlı değildir! Günümüzde yapılan bilimsel araştırmalar, ağız ve diş enfeksiyonlarının depresyon, anksiyete ve sosyal izolasyon gibi psikolojik sorunlarla doğrudan bağlantılı olduğunu gösteriyor. Peki, bu nasıl mümkün olabiliyor? Uzman Diş Hekimi ve Ağız, Diş, Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, ağız ve diş sağlığı ile psikoloji arasındaki bu karmaşık ilişkiyi tüm detaylarıyla açıklıyor!

Enfeksiyon Beyni Nasıl Etkiliyor?

Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, ağız, diş, dişeti ve çene kemiğinde gelişen enfeksiyonların vücutta sistemik inflamasyona (şişlik, ağrı,  kızarıklık, hücresel ısı artışı ve işlev kaybı) yol açtığını ifade etmektedir.

Aralık 2023 tarihli son güncel bilimsel veriler ışığında Prof Dr. Birkan Taha Özkan bilimsel açıklamayı şöyle anlatıyor; “Kronik diş eti hastalıkları ve enfekte diş kökleri, vücutta sürekli bir inflamasyon kaynağı oluşturur. Bu durum, bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesine ve pro-inflamatuarsitokinlerin (IL-6, TNF-α, CRP) artışına sebep olur. İşte tam da bu noktada sorun büyüyor! Çünkü bu sitokinler kan dolaşımı yoluyla beyne ulaştığında nöroinflamasyonu tetikleyerek serotonin ve dopamin gibi mutluluk hormonlarının üretimini baskılar.

Sonuç olarak, yapılan bilimsel çalışmaların, periodontal hastalığı olan bireylerde depresyon riskinin 2 kat arttığını, ayrıca anksiyete riskinin yükseldiğini ” vurguluyor.

Kronik Ağrı ve Stresin Beyindeki İleti Mekanizması!

Peki, ağız ve diş sağlığındaki bir problem insan psikolojisini nasıl bu kadar etkileyebilir? Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, ağız, diş, dişeti,  çene ve çene kemik bölgesindeki kronik ağrının beyinde nasıl bir stres mekanizmasını tetiklediğini şöyle açıklıyor:

“Diş ağrısı çeken bir hastayı düşünelim… Uyuyamıyor, yemek yerken zorlanıyor, hatta günlük konuşmaları bile ağrılı hale gelebiliyor. Günlerce, belki de aylarca süren bu rahatsızlık, kortizol seviyelerini artırarak stres yanıtını sürekli aktif hale getiriyor. Beyin, bu sürekli stres yükü altında anksiyeteye daha yatkın hale geliyor. Aynı zamanda, diş ağrısı nedeniyle uyku kalitesi bozulduğunda, depresyon riski de artıyor.”

Araştırmalara göre, periodontal ağrısı olan bireylerde depresyon belirtileri, sağlıklı bireylere göre %70 oranında daha yaygın görülüyor!

 

Diş Enfeksiyonu neticesinde Psikolojik Etkiler

Ağız ve diş enfeksiyonların sadece biyolojik değil, sosyal ve psikolojik etkileri de büyük! Diş enfeksiyonları ağzı çok yönlü tehdit ediyor. Prof. Dr. Birkan Taha Özkan diş enfeksiyonu ardından gelişen Kötü Ağız kokusu, diş kaybı, diş eti çekilmeleri ve çene kemik erimesi gibi problemler kişinin özgüvenini doğrudan etkileyebiliyor. Bu durumun özellikle genç yetişkinler üzerinde ciddi bir psikolojik baskı oluşturduğunu belirtiyor:

“Diş eksiklikleri,  belirgin diş eti hastalıkları yada çene kemik erimesi olan bireyler, zamanla gülümsemekten kaçınmaya, sosyal ortamlarda daha az konuşmaya başlar. Bu durum, sosyal izolasyonu ve içe kapanıklığı tetikleyerek depresyon ve anksiyete riskini yükseltir. Özellikle genç hastalarımızda, estetik kaygıların da devreye girmesiyle bu psikolojik etkiler çok daha derinleşebiliyor.”

Veriler ne söylüyor? Yapılan bir çalışmaya göre, diş kaybı olan bireylerde depresyon riski %30 daha yüksek!

Ağız Sağlığının Beyin Sinir Sistemine Etkisi!

Bilim dünyasında son yıllarda en çok konuşulan konulardan biri de ağız ve diş sağlığı ile nörodejeneratif hastalıklar arasındaki ilişki! Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, ağız, diş ve dişeti yada çene kemik enfeksiyonlarının Alzheimer gibi hastalıklarla bağlantısına da dikkat çekiyor:

“Ağızda ve dişte uzun süreli iltihap varlığı, beyinde beta-amiloid plaklarının oluşumunu tetikleyebilir. Bu plaklar, Alzheimer gibi bilişsel hastalıkların gelişiminde kritik bir rol oynuyor. Yani ağız ve diş sağlığına gereken özeni göstermemek, ilerleyen yaşlarda yalnızca psikolojik değil, nörolojik sorunlara da zemin hazırlayabilir.”

Ağız Sağlığını Koruyarak Psikolojik Sağlığı Güçlendirmek Mümkün!

Peki, bu süreci tersine çevirmek mümkün mü? Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, doğru ağız bakımıyla psikolojik sağlığın da iyileştirilebileceğini vurguluyor ve önemli önerilerde bulunuyor:

✅Entegre Tedavi Yaklaşımı: Diş hekimleri ve psikiyatristlerin iş birliği yapması, hem ağız ve diş sağlığını hem de mental sağlığı iyileştirebilir.

✅Düzenli Diş Hekimi Kontrolleri:Ağız ve Diş Enfeksiyonlarnınerken teşhis edilerek sistemik etkileri önlenebilir.

✅ Diş Hekimliği Tedavisi: Ağız ve Diş Enfeksiyonlarnın, antibiyotik kullanımının diş hekimi kontrolünde bilinçli yapılması gerekir. Ayrıca Ağız ve Diş Enfeksiyonlarının çözümünün muntazam yapılan diş tedavileriyle çözülebilir.

✅Anti-inflamatuar Beslenme: Omega-3 ve antioksidan açısından zengin bir diyet, ağız sağlığını ve beyin fonksiyonlarını destekleyebilir.

✅Ağız Hijyenine Dikkat: Günde en az iki kez olmakla birlikte her öğün sonrası diş fırçalamak, diş ipi kullanmak, psikolojik sağlığınızı da olumlu etkileyebilir.

 

Sonuç: Sağlıklı Bir Ağız, Sağlıklı Bir Zihnin Anahtarıdır!

Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, ağız, diş, dişeti ve çene kemik sağlığının bütüncül bir bakış açısıyla ele alınması gerektiğini vurgulayarak şu önemli mesajı veriyor:

Ağız ve diş sağlığı, yalnızca estetik bir gülümsemeden ibaret değildir. Sağlıklı dişler, diş etleri ve çene kemik sağlığı bedenimizin ve zihnimizin dengesini koruyan hayati unsurlardan biridir. Araştırmalar açıkça gösteriyor ki; ihmal edilen ağız hijyeni ve tedavi edilmeyen ağız ve diş enfeksiyonları, diş kayıplarına, dişeti enfeksiyonlarına, dişeti çekilmesine, çene kemik erimesine yol açmasının ötesinde depresyon, anksiyete ve hatta nörolojik hastalıklara yol açabilecek kadar ciddi sonuçlara sebep olabilir.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER