BALIK ÇİFTLİKLERİNE ORTAK TEPKİ
GENELMersin’in Aydıncık ilçesinde yapılması planlanan balık çiftliği projesine, sivil toplum kuruluşları (STK) ve siyasilerden yoğun tepki alıyor. Projeye çevresel etkileri sonuçları gerekçesiyle geniş bir kesimden eleştiriler gelmeye devam ediyor. MTSO, bu konuyu meclis toplantısında masaya yatırırken Mersinli milletvekilleri Mehmet Emin Ekmen TBMM’de açıklama yaptı, Talat Dinçer ise araştırma önergesi verdi
RAZİYE ERDEN
Mersin’in Aydıncık ilçesinde kurulması planlanan balık çiftliklerine kent dinamiklerinden ortak tepki geldi. STK'lar ve siyasiler, projeye karşı ortak bir duruş sergileyerek, çevresel endişelerini dile getiriyorlar.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Haziran ayı Meclis Toplantısı’nda bu endişelerini dile getiren Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, Aydıncık’ta balık çiftliği kurulması konusunun tekrar gündeme geldiğini anımsattı. “Bu yatırımlar hep konuşuluyor ama yatırıma niye karşıyız ya da niye savunuyoruz bunu bilmeliyiz” diyen Başkan Çakır, şöyle devam etti: “Öncelikle belirteyim ki; kente, çevreye zarar veren, kent ekonomisine olumlu bir katkı sunmayan yatırımların tarafı değiliz. Bu nedenle plansız yapılan balık çiftliklerine de karşı gelmeliyiz. Ekonomi önemli ama Mersin bizim için her şeyden daha önemli. Aldığımız bilgilere göre balık çiftliklerinin doğru planlanıp sektörlerle çatışmaya girmemesi halinde, ki nedir bu sektörel çatışma derseniz; turizme zarar vermeyecek, denizi kirletmeyecek, ekosistemi olumsuz etkilemeyecek olması diye özetleyebilirim, o zaman sorun yok. Tabi bir de yatırım yoğunluğu önemli. Aynı alanda aşırı üretim yapan birçok balık çiftliği yapılırsa çevreyi, denizi kirletebilir. Daha dağınık alanlarda, merkezden ve kıyıdan uzak yerlerde, akıntı yönü, rüzgar yönü, deniz canlı yaşamı göz önünde bulundurularak doğru planlanan bir çiftlik sıkıntı oluşturmayacaktır.”
“DENETİMLER SAĞLANMALI”
Başkan Çakır ayrıca yapılan çiftliklerin peşinin bırakılmayıp denetimlerinin sağlanmasının önemli olduğuna da dikkat çekerek, “Bu süreçte en önemli konu etkin ve sürekli denetimdir” dedi. Mersin’in bu konuda uzman kurumları olduğunu anımsatan Çakır, “MTSO olarak, çevre il müdürlükleri, üniversiteler, belediyeler, enstitülerle bu işi organize etmeye hazırız. Kısacası üniversitelerle ve uzman kurumlarla yapılacak bilimsel çalışmalar sonunda oluşacak planlı ve denetimli çiftliklere karşı olamayız. Ancak, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası kentin zararına olacak hiçbir yatırımın tarafı olmayacaktır, Mersin’i koruyacaktır. Bu bizim sorumluluğumuzdur” ifadelerini kullandı.
EKMEN: “DENİZİMİZİ KORUYALIM”
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen ise TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Mersin Aydıncık'ta kurulması planlanan balık çiftliklerine yönelik itirazlarını ve Mersin Çevre Platformu'nun çağrısını dile getirdi. Ekmen, balık çiftliklerinin çevreye ve yerel ekonomiye vereceği zararları ifade etti.
“KARAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”
Ekmen, balık çiftliklerinin Balıkesir Edremit'ten sökülüp turizmin cenneti olan Aydıncık'a kurulacak olmasının kabul edilemez olduğunu söyleyerek, şunları dile getirdi: “Mersin halkı balık çiftliklerine karşıdır. Bu çiftliklerin kurulması denizimizi çöplüğe dönüştürecek ve doğal balıkçılığı bitirecektir. Proje nedeniyle denizimizin çok kısa sürede kirleneceği ortadadır. Her türden kirleticiler, hâkim rüzgâr ve akıntılarla kısa sürede plajlara ulaşarak kıyıları olumsuz etkileyecektir. Bölgede turizm sektörü de büyük zarar görecektir. Bütün bunlarla birlikte, Bern Sözleşmesi'yle korunan Akdeniz fokları da bu projeden büyük zarar görecektir. 2008 yılında alınan bu kararın gözden geçirilmesi gerekmektedir.”
CHP'Lİ DİNÇER'DEN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİ
Cumhuriyet Halk Partisi Mersin Milletvekili Talat Dinçer de Balıkesir Valiliğince deniz turizmine zarar verdikleri gerekçesiyle Balıkesir Edremit ilçesi koylarından sökülen Balık Çiftlikleri Aydıncık ve Anamur ilçeleri arasındaki sahil şeridine kurulmasının incelenmesi için verdiği Meclis araştırması teklifini, TBMM Başkanlığı'na sundu. Talat Dinçer, önergesinde şu ifadelere yer verdi:
İKTİDAR ÇAREYİ BALIKLARI HAPSETMEKTE BULDU
“Türkiye’nin deniz ve iç sularda yetiştiricilik yapan toplam işletme sayısı 2 bin 286 adet olup bunların birçoğu turizm bölgelerinde olup Turizm Bakanlığı doğal bir kaynak olarak gördüğü kıyıların korunması ve akılcı kullanım için yasal ve idari düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Kültür balıkçılığının önem kazanmasıyla kıyılarımızda balık çiftlikleri hızla kontrolsüz artış göstermektedir. Aşırı avlanma kirlilik, iklim krizi, kıyı habitat tahribatı gibi birçok nedenden dolayı balık stokları azalırken iktidar çareyi balıkları hapsetmekte buldu. Mersin, İzmir, Muğla çevresinde yoğunlaşan balık çiftlikleri ülkenin dört bir tarafına yayılmış durumda olup son bir buçuk yıldır Trabzon, Giresun, Sinop ve Artvin illerindeki projelere onay verip Ege, Akdeniz’den sonra Karadeniz’i de balık çiftliklerine mahkûm etmiştir.
ÇED RAPORUNA DİKKAT ÇEKTİ
Kurulacak olan çiftlikler kesinlikle ÇED raporu almaları zorunludur, ancak ÇED raporu almayan birçok çiftlikler olduğu bilinmektedir. Bu çiftlikler daha önce bakanlık tarafından verilen ruhsatlarla üretimini sürdürmektedir, şu anda bin tonun üzerinde üretim yaptıklarından dolayı ÇED raporuna tabidirler. Fakat aynı körfezde bir firmaya ait 5-6 tane şirket kurarsanız, bu şirketlerin hepsine 500 ton 600 ton verirseniz bin tonu aşmamış gibi görürsünüz. Aslında bu firmaların üretimi 10 bin tona yaklaşıyor ve denetlemeler böyle geçiştirilip ÇED raporu almadan üretime devam ediliyor.
BURALARDA ARTIK DENİZE GİRİLMİYOR
Bodrum’da 6 mavi bayraklı olan Mandalya Körfezinde kurulan balık çiftlikleri yüzünden denize artık girilmiyor. Ildır Körfezi, Gerence Körfezi ve Çeşme Körfezinde 35 balık çiftliği bulunmakta
Ortalama 20 kafes olsa 35x20=700 kafes, Kafeslerde ortalama 500bin balık beslenir 700x500.000=350 milyon balık. Bir balık günde 1 gr atık bıraksa 1 günde 350 ton atık denize bırakılır. Yılda 350x365=127.750 ton bu sayısal değerin 10 katını alabiliriz 1.5milyon ton tehlikeli zararlı kimyasal atıklar bu alana bırakılmaktadır. Balıkesir Valiliğince deniz turizmine zarar verdikleri gerekçesiyle Balıkesir Edremit ilçesi koylarından sökülen Balık Çiftlikleri Aydıncık ve Anamur ilçelerimiz arasındaki sahil şeridine taşınmaktadır. Aydıncık’ta Soğuksu Koyu girişinden başlayarak Gözce’ye doğru çok geniş bir sahaya kurulmak istenen 10 yeni balık çiftliğinde projenin ÇED raporu incelendiğinde, bu çiftliklerin 20 tonun üzerinde atık üreteceği ve bu atıkların bertarafının ne şekilde yapılacağı belirtilmemektedir Çiftlik sahasındaki rüzgâr ve akıntı hızı dikkate alındığında bu atıklar kısa süre içerisinde sahillerimizi ve denizi kirletecek ve denizlerimizi kullanılmaz hale gelecektir.
KAPLUMBAĞALAR VE FOKLAR ZARAR GÖREBİLİR
Ayrıca yine kirlenmelerden dolayı, hem doğal balık popülasyonu, hem kıyılar, hem nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan Caretta-Carettalar ve Türkiye’de 100 civarında bulunan Akdeniz fokundan 20’si Aydıncık kıyılarını tercih etmiş olup bu foklar temiz sularda yaşamaktadır. Bern Sözleşmesiyle korunan Akdeniz Foklarının üreme ve yaşam alanları balık çiftlikleri ile çok büyük zarar görecektir. Balık yetiştiriciliği üretim sürecinde çok fazla kimyasal kullanılır. Balık unu ve suya eklenen kimyasallar, antibiyotikler ve böcek ilaçları kombinasyonu, balık çiftliklerinden akan suyu zehirli hale getirebilir. Bu su yerel su yollarına ve sonunda deniz ve okyanusa karışır. Yerel deniz ekosistemlerini kirletmenin ötesinde bu akış insan tüketimine yönelik yerel su kaynaklarında gidebilir. Sadece suları kirletmekle kalmaz, aynı zamanda tarım için kullanılan alanların bu sularla kirletilmesi durumu da bir gerçektir. Cıva, toksit seviyelere ulaşana kadar uzun yıllar vücutta birikebilen tehlikeli bir maddedir. Civa zehirlenmesi, Alzheimer dahil olmak üzere bir dizi sağlık sorunuyla ilişkilendirilmiştir. Ek olarak çiftlikte yetiştirilen somon balığı ve çiftlikte yetiştirilen diğer balıklar yüksek seviyedeki iltihaplı hastalıklara ve hatta kansere katkı bulunabilir. Denizleri, içerisindeki canlıları, kıyıları, tarımı, turizmi, doğayı ve insan sağlığını tehdit eden her geçen gün sayıları artan kirletip yok ettiği alandan sökülerek temiz sulara yerleştirilen balık çiftliklerinin Anayasamızın 98nci Türkiye Büyük Millet Meclis içtüzüğü’nün 104 ve 105’nci maddeleri gereğince Meclis Araştırmasını arz ve teklif ederiz.”
İlginizi Çekebilir