Bakan Tunç: ”22 yıl önce 9 bin olan hakim ve savcı sayısı, son 1 yıl içerisinde adalet teşkilatımıza katılan 2 bin 294 hakim ve savcımızla birlikte 25 bine yaklaştı”
GENELAdalet Bakanı Yılmaz Tunç, "22 yıl önce 9 bin olan hakim ve savcı sayısı, son 1 yıl içerisinde adalet teşkilatımıza katılan 2 bin 294 hakim ve savcımızla birlikte 25 bine yaklaştı" dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde 26. Dönem Adli Yargı ve 16. Dönem İdari Yargı Kura Töreni’nde konuştu. Tunç, iki yıl süren adaylık eğitimlerini tamamlayan; 26’ncı adli yargı döneminden 731 hâkim ve 242 cumhuriyet savcısı, 16’ncı idari yargı döneminden 71 hâkim olmak üzere toplam bin 44 hâkim ve savcımızın kurayla atamalarını gerçekleştireceklerini ifade etti. Adalet Akademisindeki eğitimlerini başarıyla tamamlayarak hayallerindeki mesleğe kavuşan genç hakim ve savcıları tebrik eden Tunç, "Mesleğe kabul edilen kıymetli genç hakim ve savcılarımızın bugünlere gelmesinde büyük emek sahibi olan ve başarılarıyla gururlanan, başta fedakâr aileleri olmak üzere, kıymetli hocalarına ve değerli meslek büyüklerine teşekkür ediyorum. Adaletin tecellisi yolunda ter dökmeyi tercih ederek, millet adına hüküm verme makamına ulaşan siz değerli hakim ve savcılarımızın katılımıyla yargı teşkilatımızın daha da güçleneceğine inanıyor, sizlere güveniyoruz" diye konuştu.
Medeniyetimizde adaletin, hakkı hak sahibine teslim etmek olduğuna dikkat çeken Tunç, "Adalet bütün erdem ve değerlerin merkezi ve dayanağıdır. Mülkün temeli olan adalet, herkesin onurlu yaşamasının teminatı, toplumsal barış ve huzurun ön şartıdır. Adaletin tecellisi hukuk devletiyle; hukuk devleti ise tarafsız ve bağımsız yargıyla mümkündür. Tarafsız ve bağımsız yargının güvencesi de kürsüde görev yapan hakim ve savcılarımızdır. Bugün, yargı camiamıza katılan genç hâkim ve savcılarımızın bağımsız ve tarafsız yargının tesisi için büyük bir aşkla, milletimizin adalete güvenini daha da artırmak için, fedakârca çalışacağına yürekten inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Tunç, adalet hizmetlerinin aksamaması ve makul sürede yargılanma hakkının güçlendirilmesi için çok önemli adımlar attıklarını ve atmaya da devam ettiklerini belirtti.
Bakan Tunç, 22 yıl önce 9 bin olan hakim ve savcı sayısının son 1 yıl içerisinde adalet teşkilatına katılan 2 bin 294 hakim ve savcı ile birlikte 25 bine yaklaştığını, ayrıca bin 498 yeni hakim-savcı adayının da eğitimlerine devam ettiğini aktardı.
Hakim ve savcı sayısını artırırken aynı zamanda niteliklerini ve kalitelerini de yükseltmek için yeni düzenlemeleri hayata geçirdiklerini söyleyen Bakan Tunç, "Hukuk fakültesi mezunlarının; hakim-savcı yardımcılığı sınavına girebilmeleri veya avukatlık stajlarına başlayabilmeleri için bu yıl ilk kez Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı uygulamasını başlatıyoruz. Yine bu yıldan itibaren, 2 yıl süren hakim ve savcı adaylığı uygulamasına son veriyor, yerine 3 yıl boyunca hem teorik hem de uygulamalı, usta-çırak ilişkisi içinde devam edecek ’hakim ve savcı yardımcılığı’ sistemini hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda 1000 hakim ve savcı yardımcısının yazılı sınavlarını gerçekleştirdik. Hakim ve savcılarımızın yanında, zabıt katibinden mübaşire, infaz koruma memurundan sosyal çalışmacıya kadar adalet teşkilatımızın ihtiyaç duyduğu personel sayısını son 22 yılda 3 kattan fazla artırdık. Sadece bu yıl 20 bin 779 kardeşimizi adalet teşkilatımıza kazandırarak personel sayımızı 179 bine yükselttik. Yine, güven veren ve erişilebilir bir adalet sistemi için, son 22 yılda 3 bin 727’den, 7 bin 339’a yükselttiğimiz ilk derece mahkemelerimizin sayısına son bir yılda 2 bin 987 mahkeme daha dahil ettik. Kurulduğu 2016 yılından bugüne; 279’dan 546’ya yükselttiğimiz istinaf mahkemesi daire sayısına, son bir yılda 81 istinaf mahkemesi dairesini daha ekledik. Böylece, istinaftaki işleyişi hızlandırmayı amaçladık" diye konuştu.
"İlk derece, istinaf ve temyiz olmak üzere tüm yargı teşkilatımız yılda ortalama 12 milyon dosyada karar vermektedir" diyen Bakan Yılmaz Tunç, "Bu kararların içinden, sadece birkaçını öne çıkararak, yargıyı yıpratmanın, fedakârca çalışan yargı mensuplarını töhmet altında bırakmanın haksızlık olduğunu buradan ifade etmek istiyorum. Yargı kararları elbette eleştirilebilir. Zaten hukuk, dinamik yapısını ve gelişimini, yerinde eleştiriye borçludur. Bu eleştiriler yargı kararlarının kalitesini de artırır. Ancak, yapıcı eleştiri yerine, ülkemizde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı hususunda, karalamaya matuf söylemlerin, eleştirinin ötesine geçen haksız ithamların adalete güveni sarsmayı amaçladığı açıktır. Türkiye’nin, son yıllarda kavuştuğu yüksek standartlı demokrasi sayesinde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda da büyük mesafe almış olması vesayetçi yargı anlayışına özlem duyan bir kısım çevreleri rahatsız etmektedir" şeklinde konuştu.
İlginizi Çekebilir