© Tanık Haber

ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ ALTINDA KALDI

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) verilerine göre ağustos ayında 4 kişilik ailenin açlık sınırı 12 bin 198, yoksulluk sınırı 39 bin 733 liraya yükseldi. Buna göre 11.402 lira olan asgari ücret, açlık sınırının altında kaldı.

MEHMET IŞIK- TÜRK-İŞ’in her ay yaptığı 'Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması'nın 2023 yılı ağustos ayı sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre; ağustos ayında Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 12 bin 198,04 TL oldu.

TÜRK-İŞ Araştırmasının 2023 Ağustos ayı sonucuna göre; yine Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlariçin yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 39 bin 733,03 TL’ye, Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 15 bin 813,15 TL’ye yükseldi.  Ağustos ayında mutfak enflasyonundaki değişimse şöyle açıklandı: Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 4,63 oranında gerçekleşti. Sekiz aylık değişim oranı ise yüzde 50,02 olarak tespit edildi. Son on iki ay itibariyle değişim oranı yüzde 77,04 oldu. On iki aylık ortalamalara göre değişim oranı ise yüzde 107,89 olarak hesaplandı.

“EYLÜL 2021 ÖNCESİ SEVİYEYE GELMEK MÜMKÜN GÖZÜKMÜYOR”

TÜRK-İŞ’ten yapılan açıklamada, “Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon altında satın alma gücü gerileyen ücretler, geçim sıkıntısı, özellikle gıda fiyatlarındaki sürekli gerçekleşen sert yükselişler insanların daha da zor bir yaşam sürmesine neden oluyor. Artan vergiler, akaryakıt fiyatları, kiralar vs. haneleri fedakârlık yapmaya zorluyor. Türkiye ekonomisinde makro görünümdeki bozulma ile enflasyonun yarattığı olağanüstü talep artışı, büyümenin küçülmeye dönüşmesini ve işsizliğin artmasını engelliyor. Ancak kamu tasarrufu olmadan talebi düşürebilmek ve makroekonomik koşulları en azından Eylül 2021 öncesi seviyeye getirmek mümkün gözükmüyor. Resmi açıklamalara göre önümüzdeki süreçte enflasyonun artma eğiliminde olduğu ve ancak 2024 ortasından itibaren düşüşe geçeceği belirtilirken, geçtiğimiz aylarda baz etkisi ile gerileyen yıllık enflasyonun yönünü tekrar yukarıya çevirme eğiliminde olduğu gözlemleniyor. Faiz artırımları gibi parasal sıkılaştırıcı düzenlemelerle talep kaynaklı enflasyon bir miktar hız kesebilecek olsa da birikmiş maliyetler ve beklentilerdeki bozulma bunun en önemli nedenleri arasında. TÜİK verilerindeki görece yüksek çekirdek enflasyondan da bu durum izlenebiliyor” denildi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER