© Tanık Haber

‘ASANSÖR KAZALARI ENGELLENEBİLİR’

Makine Mühendisleri Odası (MMO) Mersin Şube Başkanı İbrahim Yücesoy, asansörlerin gerekli bakımlarının yapılmasıyla ve arızalı ya da kullanıma uygun olmayanların kullanımını bırakmak gibi tedbirlerin alınmasıyla asansör kazalarının engellenebileceğini söyledi.

MEHMET IŞIK- Aydın’da Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) kız yurdunda geçtiğimiz günlerde yaşanan asansör kazası ülke gündemini sarstı. Bir öğrencinin hayatını kaybettiği asansör kazasının sonrasında öğrenciler birçok kez yurt müdürlüğünü asansörün arızalı olduğu noktasında uyardıklarını söyleyerek isyan etmişti. Pek çok yerden konuyla ilgili açıklamalar yapılırken Türk Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) Mersin Şube Başkanı İbrahim Yücesoy olayın teknik yönlerini değerlendiren açıklamalarda bulundu. Açıklamasında asansörlerin yasal olarak kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun asansörlerinin periyodik olarak yapılması gerektiğini vurgulayan Yücesoy, “Söz konusu ‘kaza’ üzerine medyaya yansıyan bazı iddialar olduğu bilinmektedir. Bu noktada olayın kesin nedeni veya nedenlerinin, bilirkişi incelemelerini de kapsayan resmi soruşturma ile belirleneceğini belirmek isteriz. Ancak Anayasa’nın 135. maddesi uyarınca kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu ve asansörlerin periyodik kontrolleri konusunda akredite A Tipi Muayene Kuruluşu olarak, bu acı olayı da içerecek şekilde asansörlerle ilgili sürecin bütününe dair söyleyeceklerimiz var. Öncelikle belirtmek isteriz ki; asansörlerin tescili, ruhsatlandırması ve periyodik muayenesi ile ilgili olarak belediyeler görevlendirilmiştir. Fakat özellikle periyodik muayene işinin yeterince yerine getirilememesinden kaynaklı olarak Sanayi Bakanlığı odamızın da çok önemli katkılarıyla, asansör muayeneleri, mevcut asansörlerin iyileştirilmesi ve teknik mevzuata uygun hale getirilmesi için süreci düzenleyici bir yönetmelik çıkarmıştır. Bu yönetmeliğe en önemli itirazımız, denetimin kamusal bir görev olduğu, muayenelerin kamu adına görevlendirme ile yapılması gerektiği idi. Fakat yönetmelik, ilgili belediyelerin muayene işini protokoller aracılığıyla A Tipi Muayene Kuruluşlarının yapmasını getirmiş ve kamusal bir anlayışla olması gereken denetimler piyasaya açılarak bir rekabet unsuru haline getirilmiştir” diyerek gerekli olan ve yapılması hayati önem taşıyan asansör bakımlarının yapımının nasıl aksadığına ve gelinen duruma değindi.

“DENETİMLER PİYASANIN İNSAFINA BIRAKILAMAZ”

Yaşanan asansör kazasının teknik boyutlarını değerlendiren Yücesoy bakımların insanların hayatını etkilediğini vurguladı. “Aydın’da yaşanan son faciada görünenin asansör bakımlarının düzgün yapılması ve periyodik kontroller yaşamsal öneme sahiptir” diyen Yücesoy, şöyle devam etti: “İnsanların can ve mal güvenliğini birinci dereceden etkileyecek söz konusu denetimle kamusal bir hizmettir ve piyasanın insafına bırakılamaz. Bina yöneticisi, asansörün teknik mevzuata uygun güvenli bir şekilde çalışır tutulmasından birinci derecede sorumludur. Yılda bir kez yapılan periyodik denetimlerde tespit edilen hususlar ve eksikliklerin yerine getirilmesinden bina yönetici ve bakım firmaları, nihai planda da belediyeler sorumludur. Yöneticiler kırmızı etiketli asansörleri çalıştırmamalıdırlar. Ayrıca asansör ikinci muayenede kırmızı etiket aldıysa asansörün kapatılması ve mühürlenmesi ilgili belediyenin görevidir” diyerek sorumluların gerçekleştirmesi gereken sorumluluklarını dile getirdi. Yücesoy üzücü can kayıplarına yol açan kazaların mühendislik hizmetlerindeki eksiklikler, maliyetleri düşürme çabaları, kontrol, bakım, onarım kalitesinin düşüklüğü ve yetersizliği gibi huşuların ihmali nedeniyle yaşandığının altını çizdi. Yaşanan kazanın detaylarına ilişkin konuşmasında ise Yücesoy şunlara değindi: “Söz konusu olay, zemin kattaki 15 kişilik bir asansöre 16 kişinin binmesi ile asansörün kapısı açık biçimde aşağı doğru kayması sonucu bir öğrencimizin kabin ile durak kapısı arasına sıkışarak hayatını kaybetmesi ve diğer öğrencilerin yaralanması şeklinde olmuştur.  Ancak, muayenesi yapılmış hafif kusurlu olduğunu gösteren mavi etiket iliştirilmiş bir asansörde, teknik mevzuata uygun şekilde imali ve bakımı yapılan bir asansörde böyle bir kazanın yaşanması mümkün değildir. İnceleme sonucu belli olacaktır ama böyle bir olayın yaşanmasının olası sebeplerinden biri, kabinin kapı açık olarak aşağıya kaymasını engelleyen güvenlik algılayıcı tertibatının/elektronik sensörünün görevini yerine getirmemesi, başka bir kusurdan dolayı çalışmayan asansörü çalıştırmak için ilgili aksamın devre dışı bırakılmasıdır. Bunun sorumlusu bu işi yapan ve yaptırandır. İkinci bir olasılık ise asansörde yapısal bir kusur (halat, kasnak, ray, fren, motor vb. uyumsuzluğu, yetersizliği) olabilir ki bu çok daha vahim bir husustur. İmalatçı, Onaylanmış Kuruluş ve Muayene Kuruluşu hatalarıdır.  Çok daha vahim bir iddia ise neredeyse bir sene boyunca asansörün kırmızı etiketli olmasına rağmen, gençlerimizin hayatı tehlikeye atılarak çalıştırılmış olmasıdır. Bu ancak Yurt Müdürünün bilgisi dâhilinde ve Belediyenin görevini yerine getirmemesiyle mümkün olabilir. Çünkü her bir muayene raporu, Yönetici’ye ve ilgili Belediye’ye iletilmektedir.” Yücesoy, konun etkin bir şekilde aydınlatılması, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve benzer kazaların önlenmesi için olayın yaşandığı asansörün tasarım-imalat, belgelendirme, tescil, periyodik kontrol, bakım süreçleriyle ilgili bilgilerin detaylıca ve dürüst bir şekilde açıklanması gerektiğini sözlerine ekledi.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER