© Tanık Haber

Ağız Solunumu Çocuklarda Çene Yüz Gelişim Bozukluklarına Neden Olabilir

Son yıllarda yapılan kapsamlı araştırmalar, burundan nefes almanın sadece yaşamsal bir ihtiyaç olmadığını, aynı zamanda sağlıklı gelişim, yaşam kalitesi ve kronik hastalıkların önlenmesinde kritik rol oynadığını ortaya koyuyor. Uzman Diş Hekimi ve Ağız Diş Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, son güncel araştırmalarını paylaşarak, burun solunumunun en sağlıklı ve etkili soluk alma yolu olduğunu, ağız solunumunun ise çok sayıda dişeti, çene, çene eklemi ve genel sağlık problemini beraberinde getirdiğini vurguluyor.

Nefes Almanın Temel Önemi ve Burun Solunumunun Faydaları

Nefes almak, insan yaşamının en temel işlevidir. Ancak en sağlıklı ve en etkili nefes alış biçimi burundan gerçekleşir. Burun, solunan havayı ısıtır, nemlendirir ve zararlı partiküllerden arındırır; ayrıca havaya az miktarda nitrik oksit ekleyerek kan damarlarının genişlemesine ve oksijenin hücrelere daha etkili taşınmasına yardımcı olur. Prof. Dr. Birkan Özkan açıklıyor: “Burundan alınan nefes, üst solunum yolunun ve ilişkili yapıların, diş, çene, çene kemik  ve yüz anatomisinin  düzgün gelişimi için elzemdir. Burun solunumunun sağladığı doğal filtreleme ve nemlendirme işlevi, çocukluk döneminde sağlıklı bir yüz ve çene gelişiminin temelini oluşturur.”

 

Ağız Solunumunda Gelişen Sorunlar

Üst solunum yollarındaki tıkanıklık nedeniyle ortaya çıkan ağız solunumu, sadece geçici bir rahatsızlık olarak görülmemelidir. Ağızdan nefes almak, bademcik ve geniz etinin büyümesi, dişlerde aşınma ve kırılmalara neden olan bruksizm, çene eklemlerinde Temporomandibular Eklem Bozukluklar (TME), alt çenenin öndeliği miyofasyal ağrı, diş kapanış bozuklukları, ağız kuruluğu, kötü ağız kokusu , periodontal hastalık, diş çürüğü ve gömülü diş gelişimine zemin hazırlar.

Ayrıca, ağız solunumu;

   •Baş ağrısı, horlama, uyku güçlüğü, boyun, çene veya kulak ağrısı gibi sorunlara yol açar.

   •Uyku sırasında meydana gelen solunum bozuklukları, obezite, DEHB, astım, anksiyete, Alzheimer, tip II diyabet ve kardiyovasküler hastalık gibi kronik durumların gelişiminde temel bir faktör olabilir. Prof. Dr. Özkan bu durumu şöyle özetliyor: “Ağız solunumu, yalnızca dişlerimizi ve çene yapımızı bozmanın ötesinde genel sağlığımızı da tehdit ediyor. Uyku sırasında vücudun yeterli oksijen alamaması, kronik inflamasyona ve stres hormonlarının artışına neden olarak, vücudumuzda zincirleme reaksiyonlara yol açıyor.”

Çocuklarda Yüz ve Çene Gelişimi: Uzun Yüz Sendromu ve İlişkili Problemler

Çocuklarda ağız solunumunun yaklaşık %10-15 oranında bildirildiği bilinir. Ağız solunumu, çocukların yüz gelişimini ve çene yapısını olumsuz yönde etkileyerek, uzun yüz görünümü, düşük gözler, göz altında koyu halkalar, açık dudaklar, dar burun delikleri, zayıf yanak kasları, yüksek damak ve üst çenenin daralması gibi sorunlara yol açar. Bu durum “Uzun Yüz Sendromu” olarak adlandırılır. Ayrıca, kronik sinüs ve kulak enfeksiyonları, dilin anormal duruşu, konuşma bozuklukları ve yutma anormallikleri de gözlemlenir. Prof. Dr. Birkan Özkan konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Çocukluk döneminde doğru hava yolu gelişimini desteklemek, sadece estetik değil, aynı zamanda fonksiyonel bir zorunluluktur. Erken yaşta müdahale ile çene, çene kemik ve yüz gelişimindeki bozuklukları engelleyebilir, ilerleyen yaşlarda ortodontik ve cerrahi müdahalelerin gerekliliğini azaltabiliriz.”

 

Ağız Solumunun Diş ve Dişeti Sağlığına Etkisi

Ağız solunumu, ağız yapılarının kurumasına ve tükürük üretiminin azalmasına neden olarak, dişlerin korunmasında kritik bir rol oynayan tükürüğün etkisini ortadan kaldırır. Tükürük, asidi nötralize eder, bakterileri temizler ve dişleri korur. Ağız solunumu yüzünden bu doğal bariyerin yokluğu;

   •Diş çürümesi

   •Diş Kaybı

   •Periodontal dişeti hastalıkları

   •Diş yüzeylerinin aşınması

   •Diş hassasiyeti gibi sorunlara yol açar. Prof. Dr. Birkan Özkan bu durumu şöyle dile getiriyor: “Ağız solunumu, dişlerin ve diş etlerinin sağlığını tehdit ederken, kronik ağız kuruluğuna bağlı olarak ortaya çıkan ph düşüklüğü, diş minesinde erozyona ve erken diş kaybına zemin hazırlıyor.”

 

Ağız Solunumuna Bağlı Bruksizm Durumu

Uyku sırasında diş gıcırdatma (bruksizm) ve çene sıkma, ağız solunumunun bir diğer olumsuz sonucudur. Uyku esnasında, gevşeyen kaslar nedeniyle dil geriye düşer, hava yolu tıkanır ve beyin, otomatik olarak çeneyi öne kaydırarak hava yolunu açmaya çalışır. Bu refleks, dişlerde aşındırıcı bir sürtünmeye ve çene eklemi (temporomandibular eklem) rahatsızlıklarına neden olur.

Prof. Dr. Birkan Özkan, bruksizmin ve çene eklemi bozukluklarının tedavisinde diş hekimliği ve çene cerrahisinin önemini vurguluyor: “Çene cerrahları olarak, yalnızca dişler üzerinde odaklanmıyoruz; hastalarımızın hava yolu ve çene eklem sağlığını bütüncül bir yaklaşımla değerlendiriyoruz. Bruxizm ve Çene Eklem Bozuklukları, erken dönemde müdahale edilmediğinde kalıcı hasarlara yol açabilir. Doğru teşhis ve multidisipliner tedavi ile çene kemik ve diş sağlığını korumak mümkün.”

Ağız Solunumu ve Uyku Apnesi İlişkisi

Bademcikler ve geniz etleri, boğazın her iki yanında bulunan lenf dokularıdır ve enfeksiyonlarla mücadelede önemli rol oynarlar. Ancak, ağız solunumu;

   •Bu dokularda kronik iltihaplanmalara,

   •Bademcik ve geniz eti büyümesine,

   •Hava yolunun daralmasına neden olur.

Bu durum, uyku sırasında ciddi solunum bozukluklarına, horlamaya ve hatta obstrüktif uyku apnesine yol açar. Uyku apnesi, yalnızca uyku kalitesini düşürmekle kalmaz; aynı zamanda kalp hastalıkları, tip II diyabet, Alzheimer, depresyon ve obezite gibi kronik hastalıkların gelişiminde de önemli bir faktördür.

 

Klinik Yaklaşım ve Tedavi Süreci

Burun hava yolu bozukluğu ve buna bağlı gelişen yapısal sorunların tedavisinde, erken tanı ve multidisipliner yaklaşım büyük önem taşır. Klinik süreç;

   •Fiziksel muayene ve anket: Yüz, burun, bademcikler, dil, dişler ve damak değerlendirilir.

   •Fotoğraflarla kayıt: Hastanın yüz simetrisi ve gelişimi incelenir.

   •Uyku çalışmaları: Kardiyopulmoner bağlantı cihazları ve laboratuvar testleri ile uyku apnesi değerlendirilir.

   •Yönlendirme: Gerekli durumlarda KBB, Çene cerrahisi, Dişeti Hatalıkları Uzmanı, Diş Hekimi, alerji, ortodonti ve miyofonksiyonel terapi uzmanlarına sevk edilir.

Sonuç: Sağlıklı Bir Nefes, Sağlıklı Bir Çene

Prof. Dr. Birkan Taha Özkan’ın son güncel araştırmaları, ağız solunumunun yalnızca dişleri değil, tüm vücudu etkileyen sistemik bir sorun olduğunu gözler önüne seriyor. Hem diş hekimi hem de çene cerrahı olarak uygulanan bütüncül yaklaşım, erken tanı ve tedavi ile; Yüz ve çene kemik ve diş gelişimindeki bozukluklar, Bruksizm, çene eklemi rahatsızlıkları, Uyku Apnesi ve kronik hastalıkların önüne geçmeyi mümkün kılıyor.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER